AYIN OLUŞUMU VE YÜZEYİ

 

      

      Hem çok yakın hem de çok uzak. Binlerce yıldır insanoğlu huzuru ondan buluyor. Yolcular yönlerini onunla saptıyor, denizcilerin vazgeçilmez pusulası, bazı insanlar için tanrı bile sayılıyor. İnsanoğlunun ayak bastığı tek yabancı cisim AY. Dünya’nın tek bir ayı var ama bu çok özel bir ay. Ayımız ya da Romalıların LUNA dediği uydumuz boyutları bakımından birçok özelliğe sahip. Bizim uydumuz bağlı olduğu gezegenlere göre en büyüğüdür. Ay dünyanın dörtte biri kadardır. Ay bir atmosfere sahip değil bu yüzden ses dalgalarını taşıyacak bir ortama sahip değildir. Ay da atmosferin bulunmaması güneş ışığını yansıtacak moleküllerinde olmaması anlamına geliyor. Bu yüzden gökyüzü sürekli siyah .Ay yüzeyi manzarayı canlandıracak çok az özelliğe sahiptir. Ay yüzeyi tek renklidir. Ayın yüzeyinde bulunan kayalar kahverengi ve gri renktedir. Güneşe bakan yönde olan kayaların renkleri daha sıcaktır. Diğer tarafta ayın karanlık yüzeyinde olan kayalar ise grimsi ve soğuk tonlar taşır. Ayda ısı değişimi çok yüksektir. Gün ortasında 270 derece iken, gece -240 dereceye kadar düşebiliyor ısı. Ay da tektonik hareketlilik yoktur, yüzey hareketsizdir. dağlara rastlanır. Bunun nedeni havzalara düşen meteorlardır. Dünya atmosferine girerken yanan ve kayan yıldız olarak adlandırdığımız küçük meteorlar, ayda atmosfer olmadığı için direkt olarak yüzeye düşer. Sürekli ay yüzeyine düşen bu meteorlar regolit denen çakılları oluşturuyorlar ve dev bir toz örüntüsünü oluşturuyorlar. Aya geçmişte büyük meteorlarda çarptı. Bu dev meteorlar ay yüzeyindeki devasa kraterlerin oluşmasına sebep oldu.

15 bin yıl önce insanoğlu ayı ışık kaynağı olarak gördü. Pusula olarak kullandı. Takvim olarak kullandı. Bir lunar döngüde 29 gün bulunmaktadır. Bunun için bir çok uygarlık lunar yani ay takvimini kullanmaya yeğlemiştir. Astronomlar ayın dünya üzerinde etkisi olduğunu gözlemlemişlerdir.Ay okyanuslarda yaşanan gel-git olaylarının oluşması ayın çekim gücünden kaynaklandığını gözlemlemiştir.Ay dünyanın iklimini düzenlemeye  de yardımcı oluyor.Ayın çekimi dünyanın eksenindeki dönüş açısının sabit kalmasını sağlar.Bu açı sayesinde dünyanın güneşin etrafında dönmesiyle sadece bir değil dört mevsim yaşıyoruz.

 

      M.Ö. 455 yılında Yunanlı filozof Anaksagoras ayın dünyadan kopan bir kaya kütlesi olduğunu fikrini ortaya attı.O dönemdeki diğer filozoflar ayın bir tanrı veya dev bir alev topu olduğu kanısındaydılar.1609 yılında Galile ayın ayrıntılı bir haritasını çıkararak ayın ne bir tanrı ne de bir alev topu olmadığını kanıtladı. Bir kaya kütlesinden oluştuğunu açıkladı.1873 yılında ayın oluşumu ve geçmişi hakkında bilime dayalı ilk belgeler açıklandı. Bu bilgiler Fransız astronom olan Edwar Roshe tarafından açıklandı; Roshe, koagrasyon teorisini ortaya attı. Bu teoride dünya ile ayın aynı anda ve aynı maddelerden oluştuğunu söylemiştir. Roshe’nin döneminde gezegenlerin sıcak gaz kütlelerinden oluştuğu söyleniyordu. Roshe’nin bu teorisinde ki en büyük fark ayda dünyaya göre daha az demir cevherinin bulunduğunun söylenmesiydi bu kanıtla roshenin teorisi kabul edilmiyordu.

 

      1878 yılında George Darwin ayın orjin bölünme teorisiyle açıklanabileceğini söyledi.Bu teori 95 yıl sonra astronotların aya ayak basmalarına kadar açıklanamadı. Darwin teorisinin en mantıklı açıklaması dünya dönerken dünyadan kopan eriğin döne döne soğuduğunu ve sonunda dünyanın yörüngesine oturduğunu söylemiştir. Bu fikir yıllarca tartışıldıktan sonra kabul görülmedi.

 

      1909 yılında T.J.See hem koagrasyon hemde bölünme teorisini inceledi.Bu incelemeler sonunda zaft teorisini ortaya attı.Bu teoride ay güneş sisteminin başka bir yerinde oluştu.Dünyaya yaklaşınca onun  etkisine girerek orda kaldı.Bu teoride yeterli görülmedi çünkü dünyanın ayı tutabilecek kadar yeterli bir çekim kuvvetinin olmamasıydı.

   

      20 Temmuz 1969’da ABD’li astronotlar ilk kez ayın yüzeyine adım attı.Astronomlar aydan 22 kg ay taşı,toprak ve regolit getirdiler.Toprak ve regolit örnekleri incelendiğinde dünya üzerindeki bazı taslarla aynı oldukları gözlenmiştir.

  

      1972 yılında Hartmann ve Davis tarafından bir bilgisayar programı geliştirildi. Bu program akresyon teorisini açıklamak için yazılmıştı. Hartmann ve Davis dünyanın çevresinde başka gezegenlerin olup olmadığını araştırmaya başladılar. Bunun sonucunda Hartmamnn dev çarpışma teorisini ortaya attı.Bu teoride 4,5 milyar yıl önce dünyaya mars büyüklüğünde bir gezegenle çarpıştı ve dünya dönmeye başladı.Kopan parçalardan bir tanesi tekrar dünyaya çarptı ve dünya yuvarlak halini aldı.Dünya  etrafında dönen parçalar daha soğuyarak ayı oluşturdular.Bu teoriye göre ay dünyadan kopan parçalardan oluşmuş.

 

        1984’te Hawai’de yapılan ay konferansında dev çarpışma teorisi kabul edildi ve ayın bu teoriyle oluştuğu kabul edilmiştir.

 

 

 

       AŞAĞIDAKİ SORULARIN CEVAPLARI FİLMİN AYRINTILARINDA VARDIR.

 

 

1)Eski çağlarda insanoğlu aya hangi ismi vermiştir?

2)Ayın yüzeyinde ki ısı değişimi nasıldır?

3)Ayda giyilen uzay giysinin özellikleri nelerdir?

4)Ayda atmosferinin olmasının sonuçları nelerdir?

5)Ay yüzeyine düşen küçük taşlara ne denir?

6)Ay yüzeyinde devasa kraterlerin oluşma sebebi nedir?

7)Eski çağlarda insanoğlu ayı nasıl kullandı?

8)Birçok uygarlığın ay (lunar) takvimini kullanmasının sebebi nedir?

9)Dünya üzerinde okyanuslarda meydana gelen gel-git olaylarının sebebi nedir?

10)Ayın çekim kuvvetiyle dünyada ne gibi değişikler oluyor?

11)Edwar Roshe’nin Koagrasyon teorisi nedir?

12)Thomas J.Seenin Zaft teorisi nedir?

13)İnsanoğlu aya ilk defa ne zaman ayak basmıştır?

14)Ay hakkında ilk belgeler ne zaman ve kim tarafından açıklanmıştır?

15)Hartmann’ın dev çarpışma teorisi nedir?

16)Aya Nasa    tarafından kalıcı bir üs kurulmasının sebebi nedir?

 

 

 

 

                              ÖMER FARUK  ŞİMŞEK  EĞİTİM  FAKÜLTESİ, FEN BİLGİSİ  4\A   09010004010