Doğa olağan üstü bir rejenere yeteneğine sahiptir.Örneğin doğadaki bir çiçeği kopardığımızda o çiçeğin yerine aynısı olmazsa bile başka bir çiçek çıkar.İnsan vücudu da böyle mucizelere tanıklık eder, tam olarak bir çiçek gibi kendini yenileyemezse bile bazı organları kendi kendine onarabilir.İnsan bedeni kendi kendini onarabilir;kırılan kemikler kaynar ,kesik yerlerimiz zamanla iyileşerek kapanır.Bu da insan vücudunun mucizelerini gösteriyor.Kendi kendini onarma da usta canlılar semenderlerdir.Örneğin kopan bir bacağını onarabilirler.İnsan embriyosu da kol kemik ve bacaklar üretebilir.Ceninden bebek aşamasına geçerken bu yetenekler azalır ama tamamen kaybolmaz.İnsan vücudunun rejenere özelliği bir mucizedir.Tıptaki gelişmelerle bizde buna katkıda bulunabiliyoruz.

Tıptaki gelişmelerin ilk hedefi kalptir ; kalbi besleyen damarlar tıkandığında kalbe oksijen gitmediği için kalbe kramp girer ve kalp krizi meydana gelir. Daha deney aşamasında olan bu gelişme , başka çaresi ve umudu kalmamış olan calwilson ve drawer cold üzerine denenmek mecburiyetinde kalındı. Teknolojideki yenilikler kalbin etrafında yeni damarlar oluşturulmasıyla birlikte gen terapisi ortaya çıktı. İlk olarak bilim adamları CALWİLSON ameliyata almışlardır. Ona bu yeni yöntemi kullanarak damar oluşturma hücreleri kalbe enjekte etmişlerdir. Gerisi artık vücudun kendini onarma yeteneğine bırakılmıştır. Çünkü vücut hangi bölgeye ne yapılması gerektiğini çok iyi bilir bu da vücudun bir mucizsidir.

Bundan 3 ay sonra drawer cold ameliyata alındı.Bu zaman zarfı içinde calwilson damarları kendini yenileyebilme fırsatı bulmuştu.İşte tıpta gerçekleşen bu mucize bundan sonra bir zafer olarak anıldı.Ama drwer cold calwilson kadar şanslı değildi ameliyattan bir gün sonra öldü.Her vücudun kendini onarma kapasitesi farklıdır.Tıpta gelişmeler durmak bilmez bir hızla ilerlemeye devam ediyor. Örneğin bir alanda canlı dokular üretebiliyor. Özellikle yanma sonucu oluşan deri tahribatı sonucunda insan vücudu kendini onarması olanaksızdır. İşte yine tıp devreye giriyor. Eskiden bu olaylara tıbbın normal gelişimine paralel olarak ; deri tahribatlarını tedavi etmek güçtü.Ama artık özellikle yeni doğmuş bebeklerin hücrelerinden alınan dokular laboratuar ortamında geliştiriliyor. Örneğin sünnet olan küçük çocukların penis parçaları laboratuar ortamında geliştirilip bu küçük deri parçası üç futbol sahası büyüklüğünde bir deri parçası haline getirilebiliyor. Ve tıbbın bir mucizesi da KÖK HÜCRE. . Bu buluş felç olan küçük bir çocuk vesile oldu. Felç olan çocuğa tıp bir çare bulamadı.Çünkü hasar beyinde meydana gelmişti.

Çocuğun ailesi çocukta değişmeler fark etti. Bu değişmeler vücudun kendi kendini onardığının bir kanıtıydı. DR. Snayder bu değişimi gözledi Bu değişimin sebebi çocuğun beynindeki kök hücrelerin kendini çoğaltmasıydı. Bu mucize snayder’i harekete geçirdi.Snayder ilk deneyini fareler üzerinde denemeyi düşündü.İlk olarak beyninde hasar olan iki fare buldu. Bu fareleri laboratuar ortamına aldı. Bu farelerde beyin hasarı nedeniyle sürekli titreme vardı. Çünkü vücudun tamamına gönderilmesi gereken direktifler beyinden gönderilemiyordu. Snayder sağlam beyinden aldığı kök hücrelerini laboratuar ortamında geliştirdi.Bu kök hücrelerini farelerin beyinlerine enjekte etti . Belli bir zaman sonra farelerin titremeleri durdu ve fareler iyileşti işte bir mucize daha.Bu yöntem şimdi insanlar üzerinde uygulanma aşamasında . . .

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntılarında Vardır

1-Kendi kendini onarmada en usta canlı hangisidir?

2-Omuriliğin iletişimdeki görevi nedir?

3-Omurilik zedelendiğinde neden felç meydana geliyor?

4-İnsan vücudu hangi dönemde kendini onarma yeteneğini en üst düzeyde kullanır?

5-Hayatta kalmamızı sağlayan kalbin çalışma prensibi nasıldır?

6-Vücutta yara olduğunda üzeri neden kabuk tutar?

7-Tıptaki gelişme kalp krizine nasıl bir çözüm getirmiştir?

8-Hasarlı bir kalp tıpta nasıl tedavi ediliyor ve ilk denetleri kimlerdir?

9-Kalpte kramp oluşma nasıl oluşur ve insan hayatını nasıl etkiliyor?

10-Gen terapisi ne demektir?

11-Ancina ne demektir?

12-Deri dokusu oluşturulurken nelere dikkat edilmelidir?

13-Yapay mesane nasıl üretiliyor?

14-Kök hücre nedir ve ilk olarak nasıl kullanıldı?

15-Kendi kendine iyileşme ne demektir?

16-Hızla gelişen teknolojiyle birlikte yeni bir omurilik üretmek mümkün müdür?

ÖZAL ŞAPKAN FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLİĞİ (İ.Ö) A-4 9010054043