T Fajları  T1, T2, T4, T6, T7 gibi tipleri olan, çeşitli özellikler ve değişik sayıda nükleotidlere sahip  bakteri virüsleri. 
T1 Bakteriyofajı  T bakteriyofaj grubundan bir virüs. 
T2 Bakteriyofajı  Nükleik asidi DNA olan, morfolojik ve genetik olarak T4 ve T6 virüslerine benzeyen, büyük bir bakteri virüsü. 
T4 Bakteriyofajı  Morfolojik ve genetik olarak T2 ve T4 virüsuna benzeyen, 120 milyon molekül ağırlığına ve 166000 baz çiftlik çift heliks DNA'ya sahip, bir baş, başa boyunla bağlı bir kuyruk ve kuyruğa bağlı altı telden oluşan kuyruk tellerinin bulunduğu bir kaide kısmı ekli olan, başta DNA molekülünün çevresini 80000 molekül ağırlığında protein birimleri çeviren bir bakteri virüsü. 
T4 DNA Ligaz  Çift iplikli DNA'da oluşan boşlukları kapatan, T4 fajının kodladığı bir enzim. 
T4 DNA Polimeraz  T4 fajı tarafından kodlanan 5'-3' ve 3'-5' yönünde DNA sentezi yapan bir enzim. 
T6 Bakteriyofajı  T bakteriyofaj gurubundan, T2 ve T4'e hem morfolojik hem de genetik olarak benzeyen bir virüs. 
T7 Bakteriyofajı  Lineer DNA'sı olan bir bakteri virüsu. 
Taç Yaprak: Değişik renkli tozlaşmaya yardımcı olan dişi ve erkek organları korumakla görevli çiçek kısmıdır. 
Tagmata: Kaynaşmış ya da hareketli halde olabilen, özelleşmiş vücut bölümleri.
Takım İlgili familyalardan oluşan biyolojik grup. Takımı oluşturan kelime ales soneki ile biter. Örneğin Mucorales.
Takım : Canlıların sınıflandırılmasında kullanılan, familya ve sınıf arasındak bulunan, yakın benzerlik gösteren organizmaların meydana getirdiği taksonomik birlik. Ordo.
Taksi  Bir uyarıcıya doğru (pozitif) ya da ondan uzağa (negatif) olan hareket. 
Taksi: Tek hücrelilerin yer değiştirme hareketi.
Taksis (Y. Taxis-bireyler arası düzenleme) : Göçüm hareketleri. Bir uyartıya tepki niteliğinde ve uyartının yönüne bağlı uyum hareketi. Hayvanlarda, bazı ilkel bitkilerde ve kara yosunları ya da eğreltilerin erkek eşey hücrelerinde görülür.
Taksonomi (Y. Taxis-bireyler arası düzenleme+Nomos-yasa) : Sistematik. Organizmaları adlandırma, tanımlama ve sınıflandırma bilimi.
Taksonomi : Canlıların sınıflandırılması ve bu sınıflandırmada kullanılan kural ve prensipler.
Tal/Tallus: Kök, gövde ya da yaprak gibi doku özelleşmesi görülmeyen, alglerde ve bazı aşağı yapılı bitkilerde görülen vücut yapısı.
Talamus (Y. Thalamos-iç oda, bölme) : Diansefalonun yan duvarları. Beyne giden duyusal impulsların mesajını alan merkez. Aynı zamanda beyinle karmaşık yollarla ilişki kurar.
Talamus: bak. Reseptakulum.
Tallofitler (Y. Thallos-yeşil sürgün+Phyton-bitki) : Embriyo ve iletim demetlerinden yoksun ilkel bitkiler.
Tallus (Y. Thallos-yeşil sürgün) : Kök, gövde ve yaprakları farklılaşmamış basit ilkel yapı.
Tam  kan:    Damardan  alınıp  hiç bir  değişikliğe  uğramamış  kan.
Tampon : Bir çözelti içinde hidrojen iyonu yoğunluğunun (pH) değişmesini azaltan madde.
Taşlık (L . Gigare-kümes hayvanlarının pişmiş barsakları) : Sindirim kanalının mekanik sindirim için özelleşmiş bir kısmı.
Taxon: Belirli bir kategoriya sokulabilecek kadar diğerlerinden ayrılmış olan taksonomik grup.
Tayga (R . Taiga) : Özellikle Kanada, Kuzey Avrupa ve Sibirya’da bulunan kuzey konifer ormanları biomu.
Tek çenekli bitki: Embriyolarında bir çenek yaprağı bulunduran bitki.
Tek yıllık bitki: Yaşam devirlerini bir yıl içinde tamamlayan bitkiler. 
Teka: Başçığı oluşturan ve içinde polenleri taşıyan, silindir şeklindeki erkek organ kısmıdır.
Tektorial Zar (L . Tektum-çatı+Membran-zar) : Kulağın kohleasında bulunan korti organının çatı zarı.
Telofaz (Y. Telos-son+Phasis-evre) :Mitoz bölünmenin dört evresinden sonuncusu;bu evrede iki yavru çekirdek belirir ve genellikle sitoplazma bölünür.
Temel Doku: Kök ve gövdenin korteksinde, yaprağın mezofil tabakasında ve diğer dokuların etrafında bulunan, bol stoplazmalı ince çeperli ve basit geçit taşıyan hücrelerden oluşmuş, hücrelerarası boşlukları geniş dokuya denir.
Templat (L . Templum-küçük tomurcuk) : Bir duplikatın oluşmasına yol gösteren kalıp ya da örnek.
Tendril: Sülüksü yapı. Bazı bitkilerde bulunan ve herhangi bir şeye sarılarak tırmanmalarını sağlayan uzun, ince ve kangal şeklinde kıvrılabilen yapılar. Bazı yapraklarda ana eksenin uzayarak kangal şeklinde kıvrılan ince parçalar.
Tentakül: Uzantı.
Tenya  Barsak paraziti, şerit, yassı solucan. 
Teori (Y. Theoria-uygulamaya karşıt fikir yürütme) : Kuram. Büyük ölçüde gözlem ve denemelerle desteklenen formülleşmiş hipotez.
Tepal: Perigon'u meydana getiren her bir parçaya verilen ad.
Terapsitler : Permiyen devrinde yaşamış olan ve memelilerin ataları olarak kabul edilen bir grup memeli benzeri sürüngen.
Teret: Silindir şeklinde. Gövde, dal, stilus gibi yapıların silindir şeklinde olması.
Terleme – Kohezyon Kuvveti: Bitkilerde, odun boruları içinde su moleküllerinin birbirlerini yukarı doğru çekmesi sonucu bir çekim kuvveti doğar, bu çekim kuvvetine terleme – kohezyon kuvveti denir. 
Terleme: Bitkilerde fazla miktardaki suyun, stomalar yardımıyla su buharı halinde dış ortama verilmesine terleme denir. 
Terminal spor  Bakterilerde hücrenin ucunda bulunan spor. 
Terminatör gen : RNA polimerazın transkripsiyonu durdurmasına neden olan DNA dizisi.
Termoasidofilik  Optimum olarak yüksek sıcaklık ve asidik ortamlarda gelişebilen.  Alicyclobacillus acidocaldarius tipik bir termofilik asidofilik bakteridir. 
Termodinamiğin Birinci Yasası (Y. Therme-ısı+Dynamis-güç) : Enerjinin ne yeniden yaratılacağı ne de yok olacağı, ancak bir formdan ötekine dönüşebileceğine ilişkin fizik yasası.
Termodinamik:    Isı  alış - verişi  ile  ilgili  kanunları  inceleyen  bilim  dalı.
Termodurik  Aslen mezofil karakterli olmakla beraber termofil sınırlarında da gelişebilen, sıcağa dayanıklı, termotolerant. Streptococcus thermophilus tipik bir termodurik bakteridir. Ayrıca bakınız ; psikrofil, mezofil, termofil, ekstrem termofil, termolabil, termostabil, psikrotrof 
Termofil  Yüksek sıcaklıkları (45 C üzeri) seven. Bacillus stearothermophilus tipik bir termofil bakteridir. Termofil mikroorganizmalar ile ilgili çalışmalarda inkübasyon sıcaklığı genel olarak  55-60 oC 'dır. Ayrıca bakınız ; psikrofil, mezofil, ekstrem termofil, termolabil, termostabil, psikrotrof, termodurik.  gibi canlılar sıcak kanlı canlılardır.
Termofil:   Isıyı seven.
Termolabil  Sıcaklık değişimlerine duyarlı. Ayrıca bakınız ; psikrofil, mezofil, termofil, ekstrem termofil, termostabil, psikrotrof, termodurik 
Termonasti: Bitkilerde sıcaklık etkisiyle görülen hareketlerdir. 
Termostabil  Sıcaklık değişimlerine dirençli, termotolerant. Yersinia enterocolitica  0 – 44 C gibi geniş bir sıcaklık sınırında gelişebilir. Ayrıca bakınız ; psikrofil, mezofil, termofil, ekstrem termofil, termolabil, psikrotrof, termodurik 
Termotolerant  Termostabil ve termodurik karşılığı olarak kullanılmaktadır. Bununla beraber, bu iki deyimin farklı anlamda olduğuna dikkat edilmelidir. Ayrıca bakınız; termostabil, termodurik. 
Ternat: Bir ana sapın üç sapçığa ayrılarak herbirinin ucunda üçer yap-rakçığı bulunan bileşik yaprak.
Territorium : Bir hayvanın (özellikle bir erkeğin) bir kara parçasını sahiplenmesi ve bu alanı aynı türün aynı eşeydeki bireylerine karşı savunmasına ilişkin bir davranış örneği.
Ters Mikroskop  Normal ışık mikroskobu yapısında, ancak objektifleri bir mikroskop tablası altına yerleştirilmiş, özellikle bir cam kap içinde geliştirilmiş hücre kültürlerini incelemeye elverişli bir mikroskop. 
Tespit (1)  Mikroorganizma kültürlerinin mikroskobik incelemesinde kültürün suyunun uzaklaştırılarak lama yapıştırılması işlemi, fiksasyon. Termal ya da kimyasal olarak aseton, alkoller vb. gibi maddeler kullanılarak yapılır.  .  
Tespit (2)  Işık mikroskobu ya da elektron mikroskobunda incelemek üzere canlıdan alınan parçaların daha sonra çürüme ve bozulmasını engellemek ve canlı hallerine en yakın şekliyle korumak için Bouin, Zenker, ozmiyum tetroksit vb. gibi tespit sıvıları (fiksatif) ile muamele etmek. Fiksasyon. 
Testa: Tohum kabuğu. Tohum dış örtüsü.
Testis : Spermatozoonları üreten erkek gonadı. İnsanda ve öteki bazı memelilerde testisler skrotal kese içinde bulunurlar.
Testis: Erkeklerde üreme hücrelerini oluşturan, aynı zamanda eşey hormonları salgılayan bir bez niteliği de taşıyan organ, erbezi. 
Teşhis:   Hastalığın   araştırmalar   neticesi   isminin   konulması.
Tetani (Y. Tetanos-gerilmiş) : Diz ve dirsek eklemlerinin ani burkulması. Kas seğirmeleri, krampları ve sarsılmalarıyla beliren ve paratiroid salgısının azlığından ileri gelen bir çeşit hormonal tetanoz.
Tetani:   Ca+2 noksanlığında olan,  vücutta kas kasılması şeklinde seyreden hastalık.
Tetanos  Clostridium tetani tarafından oluşturulan hastalık.  .   
Tetanoz (Y. Tetanos-gerilmiş) : Bir kasın, ardı ardına hızlı sinir impulslarından ileri gelen maksimum düzeyde sürekli hareketsiz kasılma.
Tetra : Dört.
Tetracoccus Tetrat formundaki bakteri cinsi.
Tetrad (Y. Tetra-dört) : Birinci mayotik profazın sonunda meydana gelen dört homolog kromozom grubu.
Tetradinamus: Dört uzun ve iki kısa stamenin meydana getirdiği erkek organlar topluluğu.
Tetraploit (Y. Tetra-dört+Ploos-kat) : Dört takım kromozoma sahip birey ya da hücre.
Tetrapoda (Y. Tetra-dört+Podos-ayak) : Dört ayaklı omurgalılar, amfibiler, sürüngenler, kuşlar ve memeliler.
Tetrat  Bölündükten sonra dörtlü halde kalan yuvarlak bakteriler. 
Tetrat: Mayoz bölünme sırasında homolog kromozomların birbirlerine sarılarak oluşturdukları dört kromotitli yapı.
Thoma Lamı  Gıda mikrobiyolojisinde maya, klinik mikrobiyolojide kan ve sperm sayımı için mikroskopta kullanılan özel bir lam.  .   
Tiamin :   B1vitamini.
Ticari Sterilizasyon Gıda endüstrisinde uygulanan bir yöntemdir. Örneğin salça üretiminde mutlak sterilizasyona gerek yoktur. Salça içinde salçanın asit ortamında çimlenerek salçayı bozması beklenmeyecek az sayıda sporlu bakteri kalabilir.
Tifo Salmonella typhi tarafından meydana getirilen hastalık.
Tifo :   Ateşle seyreden mikrobik hastalık.
Tifoid Tifoya benzeyen.
Tigmotropizma (Y. Thigma-dokunma+Trope-dönmek) : Bir organizmanın dokunma uyartısına tepki olarak durum değiştirme hareketi.
Tilâkoit: Kloroplastın granumlarmı oluşturan, zarlar üzerinde klorofil, ATP sentezlıyen kompleksler bulunan zar katmanlarından oluşan kesecikler. 
Timin : DNA yapısına katılan fakat RNA yapısına katılmayan bir primidin bazı.
Timpanum : Orta kulağı oluşturan davul şeklindeki boşluk.Aynı zamanda böceklerin işitme organı, timpanal organ.
Tindelizasyon Ardışık ısıl işlem uygulaması ile yapılan sterilizasyon.    
Tirsus: Sık bileşik salkım, ekseni belirgin olmayan bileşik salkım. Ana eksen üzerinde dalların salkım (rasemoz) ikinci derecedeki yanal dalların talkımsı (kimoz) olarak dizildiği çiçek durumu.
Titrasyon bitiş noktası:  Miktarı tayin edilecek  maddenin tamamının, ayarlı çözelti ile reaksiyona girdiği an. 
Titre Bir materyalde bulunan antikor ya da toksin gibi bir maddenin halen belirlenebilen en üst seyreltinin tersi.  Örneğin, serumda toksin halen 1/64 seyreltide belirlenebiliyorsa ve bu toksinin belirlenebildiği en üst seyrelti bu ise, o serumdaki toksinin titresi 64 (1/ (1/64)) olarak verilir. 
Titrimetri:    Titrasyon  metodu  ile  madde  miktarını  tayin  etmek. 
Togaviridae  Eklem bacaklı hayvanlarla insanlara geçen ve hastalıklara neden olan, 60-70 nm çapında, tek iplikli RNA içeren (pozitif iplikli), kapsidi ikozahedral şekilli, kılıflı bir virüs familyası. 
Tohum: Döllenme olayından sonra tohum taslağının gelişmesiyle oluşan yapıya denir. 
Tokoferoller :   E vitaminleri.
Toksin (L . Toxicum-zehir) : Bir organizma tarafından üretilen ve genellikle bir başkasının tüm vücudu yerine bir organ ya da organ sistemini etkileyen madde.
Toksin :   Zehir. 
Tomentos: Keçemsi tüylü. Havlu yüzü gibi tüylü. Yüzeyin sık, oldukça sağlam kısa tüylerle örtülü olması.
Tomurcuklanma Mayalarda bir çoğalma şekli. Maya hücresinden tomurcuk şeklinde bir çıkıntı oluşur, zamanla bu ergin bir hücre büyüklüğüne gelir, Hücre bölünmesi gerçekleştikten sonra arada zar oluşarak 2 yeni hücre meydana gelmiş olur. 
Tomurcuklanma : Ana gövdeden ayrılan bir parçanın başlı başına gelişerek tek başına yaşamak ya da bir koloninin üyesi haline gelmesi şeklindeki eşeysiz üreme.
Tomurcuklanma: Ana canlının bir kısmında hücre bölünmesi sonucu tomurcuk şeklinde bir çıkıntı(nın) oluşup(oluşması), bu kısmın zamanla gelişerek yeni bir birey meydana getirmesine denir. 
Tonus (Y. Tonos-gerilme, ton) : Kasın sürekli, kısmi kasılması.
Topoğrafik: Bir yerin görünümüne, engebelerine ilişkin.
Tornaria (L . Tornara-dönmek) : Serbest yüzen ve birçok bakımından ekinoderm larvalarını andıran hemikordat larvası.
Torus: bak. Reseptakulum.
Total :   Toplam.
Tozlaşma: Çiçek polenlerinin erkek organın başçığından, dişi organın tepeciğine taşınmasına tozlaşma denir. 
Trake : Bitkilerin odun kısmındaki su taşıyan kılcal borular. Bölmesiz geniş odun boruları.
Trake: Bitkilerin odun kısmındaki su taşıyan kılcal borular. Bölmesiz geniş odun boruları. Böceklerde solunum organı.
Trake: Silindir şeklinde, üst üste dizili hücrelerin aralarındaki çeperlerin tamamen erimesiyle meydana gelen, hücre çeperlerini kaybetmiş hücrelerin oluşturduğu, çapı geniş olan odun borularıdır. 
Trakeit: Bölmeli ve dar olan odun boruları. Böceklerdeki solunum organının kılcal boruları.
Trakeit: Uzunca silindir yada prizma şeklinde, iki ucu çoğunlukla sivrilmiş, destek görevi de gören çapı dar odun borularıdır. 
Trakeitler (Y. Tracheia-sert, kaba) : İleri bitkilerin ksilem dokuları içinde ilk kez gelişen kalın çeperli, sivri uçlu, uzun ksilem hücreleridir.
Trakeofit (L . Trachea-trake+Y. Phyton-bitki): Ksilem ve floem dokularına sahip bitki. (vasküler bitki)
Transdüksiyon  Bir mikroorganizmadan diğerine bir bakteriyofaj ya da virüs aracılığı ile gen aktarılması. 
Transdüksiyon (L . Transducere-çapraz yönetim) : Bir genetik parçanın bir hücreden bir başkasına taşınması. Örneğin bir parçanın bir virüs tarafından bir bakteriden diğerine taşınması.
Transdüksiyon : Bir mikroorganizmadan bir diğerine virüs veya bakteriyofajlar aracılığıyla gen aktarılması olayı.
Transdüsör (L . Transducere-çapraz yönetim) : Enerjiyi, bir formdaki bir sistemden, bir başka  formdaki başka bir sisteme çeviren aygıt. Örneğin, ışıma enerjisini kimyasal enerjiye çeviren aygıt.
Transfer RNA (Taşıyıcı RNA, tRNA) : Protein sentezinde adaptör moleküller olarak görev yapan ve yaklaşık 70 nükleotidden oluşan bir RNA formu. Bir amino asit özel bir transfer RNA çeşidine bağlanır, sonra kalıp ya da mRNA’da ki nükleotid tripletinin (kodon) tamamlayıcı doğasına  ve tRNA’nın triplet antikodonuna göre sıralanır.
Transform Etkenleri : Pnömokok ve öteki bazı bakterilerden elde edilen ve aynı bakterinin değişik bir suşuna verildiğinde sürekli kalıtsal değişiklikler meydana getiren maddeler.
Transgenik canlı: Rekombinant DNA teknolojisiyle yabancı bir genin yerleştirildiği canlı.
Transkripsiyon:Yazılma) DNA ipliklerinin birinden genetik bilgilerin yeni sentezlenen mRNA'ya aktarımı. 
Translasyon:(Okuma) mRNA'nın sentezlendikten sonra sitoplazmadaki ribozoma bağlanıp amino asitleri tRNA'lar yardımıyla sıraya koyması.
Translokasyon (L . Trans-arasında+Lokus-yer) : 
Transpirasyon (L . Trans-arasında+Spiratio-soğuk vermek) : Terleme. Suyun, gövdeden yukarıya doğru çıkarak iletim basıncı yardımıyla bitki yapraklarından buharlaşması.
Transport:   Taşıma.
Transversal Düzlem : Sırt-karın ve sol sağ eksenleri taşıyan bilateral simetrili bir hayvanda ön-arka eksenine dikenine kesit.
Travmatropizma: Bitkilerin yaralanmalara bağlı olarak gösterdiği tropizmalardır. 
Tri:  Üç.
Tridinamus: Eşit boyda üçlü iki gruptan meydana gelmiş erkek organlar topluluğu.
Trifoliat: Bir ana sapın ucunda üç yaprakçığı bulunan bileşik yaprak.
Trikosist (Y. Trichos-tüy+Kryptos-gizli) : Paramecium gibi kirpikli tek hücreli hayvanların sitoplazmasında bulunan hücresel bir organel. Avı yakalamada ve tutmada iş gören bir kol görevi yapar.
Trilobitler (L..Tres-üç+Lobos-lop) : Sırtta uzanan iki yarıkla vücutları üç loba ayrılan birinci zamanın denizsel Arthropoda’ları.
Tripinnat: Üçlü tüysû bileşik yaprak. Bipinnat yaprağın yaprakçıkları-nm pinnat olması.
Triplet Durum : Bir foton absorbe ederek aktive olan bir elektronun yüksek yörüngeli bir enerjiye geçmesi ve benzer dönme hızına sahip bir elektronla eşleşmesi durumu.
Triplet Kod (Üçlü şifre) : Bir peptid zincirinde bulunan amino asitlerin sırasını belirleyen ve DNA‘daki genetik bilgi birimleri olan kodonların (şifre) üç nükleotid sırası.
Triploblasti: Embriyonik gelişim sürecinde her 3 tabakanın da (endoderm, mezoderm ve ektoderm) oluşması, üç tabakalılık. 
Triploit (Y. Triploos-üçlü+Eides-benzer) : üç kromozom takımına sahip bir birey ya da hücre.
Tripsin:   Proteinlerin  sindiriminde  görev  alan  protein   yapısında   enzim. Sindirimde katalizör görevi yapar. 
Triternat: Ana yaprak sapının üç sapçığa ayrılarak o sapçıkların tekrar üçe ayrılması ve birbirinin ucunda üçer yaprakçığı bulunan bileşik yaprak.
tRNA : Protein sentezi sırasında (translasyon) amino asitleri ribozoma taşıyan özel bir RNA çeşidi.
Trofallaksis (Y. Trephein-beslemek+Allaxis-alışveriş) : Bir böcek kolonisi bireyleri arasında besin ve salgı maddesi alış-verişi.
Trokofor (Y. Trochos-tekerlek+Phoros-taşıyan) : Poliket ve Arkiannelit’lerin gelişimlerini simgeleyen ve Mollüsk larvasını andıran bir larva formu.
Trombin (Y. Thrombos-topak, küme, pıhtı) : Protrombinden türevlenen ve fibrinojeni fibrine dönüştüren enzimdir. Kanın pıhtılaşmasında iş görür.
Trombin:   Pıhtılaşma   esnasında   kanda  meydana  getirilen   bir  madde. 
Trombokinaz:    Trombositlerin  salgıladığı  pıhtılaşmada  rol  oynayan  enzim, 
Trombosit:    Kan   pulcukları   pıhtılaşma  ile   görevlidir. 
Trombus (Y. Thrombos-topak, küme, pıhtı) : Bir kan damarında ya da yürek odacıklarında bulunan ve oluştuğu yerde kalan kan pıhtısı.
Tropizma (Y. Trope-dönüş) : Yönelim hareketi. Yer değiştirmeyen bir organizmada bir dış uyartıya karşı meydana gelen bir büyüme tepkisi.
Tropizma: Bitkilerdeki irkilme, uyaranın yönüne bağlı olursa bu tür irkilmelere tropizma denir. 
Trunkat: Yaprak ucunun veya kaidesinin kesik, yassı durumda olması.
Trup : Birkaç erkek, üç ya da dah çok sayıda dişi ve bunların yavrularından oluşan bazı primat (kuyruksuz maymun) türlerinin toplumsal birliği.
Tuber (L . Tuber-şişkinlik, yumru, düğüm) : Yumru gövde. Patates gibi bazı bitkilerin besin depo eden şişkin yer altı gövdesi.
Tuber (Yumru) : Toprak altında gelişen etli, şişkinleşmiş ve yuvarlak bir gövde tipidir. 
Tuberkulat: Tepecikli, tümsekcikli.Yüzeyi, uçları sivri olmayan, küt tepeciklerle kaplı olması.
Tubul : Hücre içerisinde veya doku içerisindeki tüpsü yapılara verilen genel ad.
Tubulat: Tüpsü, tüp şeklinde, boru şeklinde.
Tundra (R . Bir terim) : Güneyde tayga, kuzeyde kutup buzulları arasında kalan ağaçsız düzlük. Düşük sıcaklığı, kısa bir büyüme devresi ve yılın büyük bir kısmında donmuş topraklarıyla tipiktir.
Turgor Basıncı (L.. Turgor-şişme+Pressure-sıkıştırma) : Bir bitki hücresinin osmosla su alarak şişmesi ve sitoplazmanın çepere basınç yapmasıyla belirlenen hücre içi basınç. Bu basınç hücre içine daha fazla su girmesini önler.
Turgor: Bir bitki hücresinin osmozla su alıp şişmesi ve hücre çeperinin gergin hale gelmesi.
Turnover Sayısı : Yenilenme sayısı. Bir enzim molekülü tarafından bir dakikada aktive edilen substrat molekülleri sayısı.
Tutunma Kökleri: Bazı sarılıcı bitkilerdeki, bitkinin duvarlara ve diğer bitkilere tutunarak yükselmelerini sağlayan ek köklerdir. 
Tuz:   Asit  ve  bazların  birleşiminde  meydana getirilen  madde.
Tüberkül: Topuzcuk şeklindeki küçük ve yuvarlak çıkıntı ya da kabartılar.
Tüberküloz  Mycobacterium tuberculosis tarafından oluşturulan hastalık. Verem.  .  
Tüketici Organizmalar : Bir ekosistemin başka bitki ve hayvanları yiyen hayvansal ve bitkisel öğeleri.
Tümör (villus): İnce bağırsağın iç yüzeyindeki, sindirilmiş besinleri emip kana karıştıran parmaksı uzantılar.
Tür Mikrobiyolojide, yakın akraba olan suşların diğer bütün suşlardan yeterli fark 
Tütün Mozayık Virüsü  Tütün bitkisinin hücrelerinde üreyen, kapsidi 2150 kadar benzer proteinden yapılmış olan ve RNA molekülünü saran, 6000 nükleotitten oluşan heliks şeklinde bir RNA'sı bulunan bir virüs.