BİLİMKURGU MALZEMEYİ GERÇEĞE
DÖNÜŞTÜREN ARAŞTIRMACIMIZ
Ekmel Özbay
n-1.jpg
Profesör Dr. Ekmel Özbay, Bil-
kent Üniversitesi'nde Nanotekno-
loji Araştırma Merkezi'nin yöneti-
cisi. Bilkent'teki başarılı çalışma-
larını, uluslararası planda da sür-
düren Özbay, geçtiğimiz ay için-
de yabancı araştırma ortaklarıyla
birlikte Avrupa Birliği'nin en
prestijli araştırma ödüllerinden
olan Descartes Ödülü'ne layık
görüldü. Başarılı araştırmacımıza
ayrıca TÜBİTAK Başkan Vekili
Nüket Yetiş tarafından TÜBi-
TAK'ta 28 Aralık günü yapılan
Bilim, Hizmet ve Teşvik Ödülleri
töreni sırasında bir özel ödül ve-
rildi. Prof. Özbay'dan kendisine
ödül, ülkemize gurur getiren ça-
lışmalarını Bilim ve Teknik okur-
larıyla paylaşmasını istedik.
lifornia [San Diego] Üniversitesi'nde doktora
sonrası çalışmalar yapıyordu) Avrupa'da da biz
çalışmalarımıza başladık.
Biz Kimiz?
Deneysel olarak biziz, yani Bilkent, teorik
olarak da Girit'le (Yunanistan) ortak çalışıyoruz.
Avrupa'da ortak. Bir de onların araştırma mer-
kezi var: Teorik Simulasyon Enstitüsü
"FORTH". Avrupa'daki ortaklar Imperial Colle-
ge, FORTH ve Bilkent. FORTH simülasyon yapı-
yor. Yani fikir Pendry'den; teorik simülasyon-
ları Girit yaptı; deneyi de biz yaptık.
John Pendry kaç yaşında?
-63 yaşında.
Siz?
-Ben 39 yaşındayım, 1966 doğumluyum.
Deneyi siz yaptınız ...
- İlk önerilen malzeme istenilen sonucu ver-
medi. Yani (Pendry'nin) dediği gibi çıkmadı. ,Ne-
gatif çıkması gerekirken, (n) pozitif çıkıyordu.
Descartes Ödülü'nü getiren proje neydi?
Metamalzemeler adı altında yeni bir malze-
me türü keşfettik; tabii biz bunu kendi başımıza
yapmadık. Birkaç araştırma grubu beraber yap-
tık ve ödülü de bu nedenle bu ekibe verdiler.
Meta üstün demek, metafizik doğa üstü, yani
metamalzeme doğaüstü malzeme demek. Yani
metamalzemeler doğada bulunmayan malzeme-
ler demek. Ben metamalzemelerin liderliğini,
öncülüğünü yapan John Pendry'i hatırlıyorum.
Ortak projedeydik. Bu tür malzemelerin yapıla-
bileceğini öngören kişi. Kendisi teoriysen. Biz
de yapanız. Biz deneysel ayağıyız. John 1999-
2000 yılında yeni bir malzeme önerdi. Bunun
adını metamalzeme koyduk. Doğada negatif in-
disli malzeme yok. Her şey pozitif. "Negatif in-
disli malzemeyi nasıl yaratırız?" diye düşündük.
Bu Neredeyse 30 yıllık bir rüya. Hatta daha da
eski diyebilirim. (eski) Sovyetler Birliği'nden bir
fizikçi (P. Veselago) bunları düşünüyor. Diyor ki,
"eğer doğada negatif özelliklere sahip bir malze-
me olsaydı ne güzel şeyler olurdu". Bu konuda
makalesi bile var 1968'de yazıyor. Ama teoride;
bunun nasıl yapılacağını da kimse bulamıyor.
Negatif indisi biraz açar mısınız?
Biliyorsunuz, liseden..Snell kanunu. Işık geli-
yor, kırılıyor, n oluyor. Peki, n eksi olsaydı ne
olurdu? Işık tersine giderdi. Aynı o şekilde bir
şey yapabilirsiniz. Geliyor ışık, daha dar bir açıy-
la da olsa ileriye gideceğine sola (geriye) dönü-
yor. Buna solak malzeme de diyoruz. Yani ışığın
özellikleri eksi çıkmaya başlıyor, indis eksi ol-
duğu için. Doğada böyle bir malzeme yok, bunu
sizin yaratmanız lazım.
1999-2000 yıllarında Imperial College'dan
Sir John Pendry bu malzemeyi teorik olarak öne-
riyor. Yani özel bir yapıda bunu üretirseniz bu-
nun negatif n çıkması gerekir diyor. Ama üreti-
len ilk malzemeler negatif çıkmadı. Bunun üze-
rine biz, Amerika'da David Smith (O sıralar Ca-
BİLİM VE TEKNİK 4 2006
n-2.jpg
me koyduğunuz zaman bir noktayı bir noktaya
odaklayabiliyorsunuz. Yani bir kere bilimsel
planda, görüntülemenin varabileceği en uç nok-
taya varabiliyorsunuz. Teknolojik anlamda, ki bi-
zim uğraştığımız alan, bunu DVD yazmada kul-
lanırsanız, DVD'nin kapasitesini 1000 kat artır-
manız mümkün. 20 terabyte'lık (20 trilyon
byte'lık) veri koymaktan bahsediyoruz. Yani, si-
zin Bilim Teknik'in gelecek 100 yılda basılacak
tüm sayılarını koyabileceğiniz bir DVD'den!..
Bir başka potansiyel kullanım, biliyorsunuz
silikon endüstrisinde en sınırlama şundan kay-
naklanıyor: Daha küçük boyutlara inebilmek için
optik bir yöntem kullanıyorsunuz, ışığı odakla-
manız lazım yine. Fakat flu anda bir ümite bağ-
lanmış durumda silikon endüstrisi. Işığı ne ka-
dar küçültürseniz (flu anda 200.2 mikronluk mo-
rötesi ışık kullanıyorlar), minimum transistor ü
daha da küçültemiyorlar. Bunu küçültmek için
yeni ışık kaynağı yapmak lazım, daha kısa dalga
boylarında. Artık x ışını kullanmayı düşünüyor-
lar. Ama x ışınlarıyla çalışmak, mercek yapmak
imkansız. Negatif indisle istenen bu merceği ya-
pabilirseniz, odağınızı küçük yapabildiğiniz için
silikon endüstrisi küçülmeye devam edebilecek.
Ve bilgisayarla çok daha hızlı çalışabilecek.
Yine bir başka olası yarar, minyatürleşme.
şu anda klasik örnek cep telefonu. Cep telefon-
larının boyutları zaten çok küçük. Bunu daha
çok küçültmek isteyen olur mu, bilmiyorum
ama, en azından elektronik kısmını küçültemi-
yorsunuz, çünkü antenle sınırlısınız. Yani 2 giga-
hertz ile sınırlısınız, ama antenin boyu 4. Nega-
tif indiste dalga boyu küçülüyor. Bu demek ki,
antenin boyutunu 100 kat küçültmek mümkün.
Yani bu cep telefonunda belki çok önemli değil;
ama uyduda çok önemli. Uyduda küçük kullan-
mak istiyorsunuz. Yer yok çünkü. Ya da uçakta...
ağırlık açısından. Hem optikte, hem de mikro-
dalgada yaptığınız devreleri çok küçültmek
mümkün olacak. Daha bir sürü şey var.
Sonuç: Hem optikten, hem elektrik mühen-
disliğinden, hem malzemeden tüm insanlar me-
tamalzemeler etrafında odaklanmış durumda.
Verilen konferanslara bakın. Hem elektrik mü-
hendisliğinden, hem fizikten, hem optikten, mal-
zeme biliminden hem bilgisayar biliminden,
şimdi biyoloji de girmeye başladı, çok genel, di-
siplinlerarası bir alan oluştu. Ben şimdi bir ma-
kale yazsam ve Science dahil birçok dergiye gön-
dersem, aynı makale, ama hepsi yayınlıyor. Me-
tamalzeme anahtar gibi bir şey oldu. Herkese
seslendiği için.
Peki, bir şirket kurmayı düşünüyor mu-
sunuz, geliştirdiğiniz ürünlerin patentini
alıp pazarlamak için?
- Bende pek girişimcilik ruhu şirket kurmak
çok zaman aldığı için, ben bu kadar büyüyemez-
dim. Ben, işin "business" tarafını başkalarına bı-
rakmayı tercih ettim. Gücümü bu akademik ko-
nularda yoğunlaştırmayı tercih ettim. Türki-
ye'nin bu konuda en başarılı araştırma grubu-
nun başındayım.
Raşit Gürdilek
Gülgûn Akbaba
Biz de Girit'le ortak bir çalışmaya giriştik, bu
malzemeyi optimize ettik; yani yeniden tasarla-
dık ve negatif çıkacak hale getirdik. Ve bu ortak
çalışmayla (deneyini biz, teorisini Yunanistan
yaptı) dünyada ilk metamalzeme, yani negatif in-
dise sahip olan malzeme olduğunu gösteren ilk
biz olduk. Bunu bir şekilde proje ortamında yap-
mamız lazım. Girit'in koordinatörlüğü altında ya-
pılacaktı. Çünkü o zamanlar Avrupa Birliği'nin
FP5'te (Beşinci Çerçeve Programı) koordinatör
olamıyorduk, Girit (Costas Soukoulis) beni öner-
di. Ortak proje yapmak için. Ancak, ben demin
söylediğim gibi koordinatör olamıyordum. Gi-
rit'e "Sen koordinatör ol" dedik. Beni ortak ola-
rak koydu, Pendry'i ortak olarak koydu ve Ame-
rikalı ortak olamıyordu. Sene 2001'de. Türki-
ye'nin FP (Frame Programme - Bilim alanında
araştırma ve işbirliği için Çerçeve Programı) üye-
liği yok o zamanlar. Costas'ın koordinatörlüğü
altında bir Avrupa Birliği projesi verdik. FP5'e
(5. Çerçeve Programı) verdik. Adı da "Devolep-
ment and Analysis of Left-Handed Metamateri-
als" idi. Yani "Solak Metamalzemelerin Geliştiril-
mesi ve Analizi".
Proje 2002'de başladı. 2005'te de bitti.
Peki bu Descartes Ödülü nereden geliyor?
Avrupa Birliği çerçevesinde bu projeyi yaptı-
ğımız için, Avrupa Birliği Descartes ödülü aslın-
da ortak projeye veriyor. Amaç AB içerisindeki
işbirliğini geliştirmek. Bir kişiye verilmiyor. Eki-
be veriliyor. 2001'de (Ödül Komitesi'ne)sunufl
yaptık. Projeye de 2002'de başladık. Bu pro-
jenin jüriye sunuşunu da ben yaptım. Proje su-
nuş kitapçığına da benim resmim kondu.
Niye bu ödülü aldığımıza gelince. Bizim bu
çalışmalardan sonra metamalzeme adında yeni
bir alan başladı ve flu an bu konuda giderek ar-
tan bir çalışma sözkonusu. Bu konuda 2000'den
önce hiçbir makale yok, 2005'te yalnızca SCI'te
(Science Citation Index - Bilimsel Atıf Katalogu)
) 300 yayın var. Toplam yayınsa 1000'i geçmiş
durumda. Ve geçen yıl yaklaşık 45 konferans dü-
zenlendi. Ben hepsine yetişemedim, 15 davetli
konuşma verdim. Japonya Amerika, Kanada...
Güney Afrika'ya da davet ettiler; ama çok uzak
geldi. Avrupa'da çok yerden geldi. Yani bu ko-
nunun hem kurucusu hem araştırmacısı konu-
mundayız. 2005'te benim (Bilkent'teki) araştır-
ma grubum 16 SCI makalesi çıkardı. Benim flu
an 5 doktoralı post-doc'um (doktora sonrası
araştırmacı), 8 öğrencim ve 3 mühendisim var.
Fakat benim bizzat ve proje grubumla yaptığım
16 yayının 12'si metamalzeme. Bunlar en azın-
dan bizim için güzel rakamlar. Ve2005 içinde al-
dığımız atıf sayısı 400.
n-3.jpg
Şekil 2: Veselago'ya göre, belli bir kalınlıktaki ne-
gatif indisli bir düzlem levha cisimden gelen ışınları
çok iyi bir şekilde yeniden odaklayabilir.
Şimdi de gelelim herkesin en çok merak
ettiği soruya... Metamalzemeler üzerinde
böylesine ilgi yoğunlaşmasının nedeni? Ne
yapıyor bu malzemeler? Ne işe yarıyorlar?
- Bir kere, bilimsel merak açısından çok
önemli. Negatif indis için kimse bir şey düşün-
mediğinden bir anda tüm elektromanyetik yeni-
den ele alınıyor. Birçok etki tersine dönüyor
şimdi. Fakat niye insanlar bu kadar ilgi duyuyor?
Normalde optik bir sistemde dalgaboyuyla sınır-
lısınız. Yani bir noktayı bir noktaya odakladığı-
nız zaman hiçbir zaman odaklama belli bir dal-
gaboyunu geçmiyor. Ama ortama negatif malze-
n-4.jpg
Şekil 3: Cisimden yansıyan dalgaların zayıflamış bileşenleri nedeniyle pozitif indisli bir mercekten (soldaki şe-
kil) elde edilen görüntü cisme göre daha az bilgi taşır. Negatif indisli bir malzemeden yapılma bir düzlem
mercekteyse (sağdaki şekil) bu zayıf bileşenler yeniden yükseltildiği için görüntünün kalitesi çok daha iyi ola-
caktır. Bu merceğin çözünürlüğü, dolayısıyla oldukça yüksektir.
Ocak 2006 5 BİLİM ve TEKNİK