Projenin Adı: Medya Ortamında Bulunan Biyolojiyle İlgili Çeşitli Bilimsel Filmlerin İncelenmesi

Proje Yürütücüsü; Mesut ÖZKOL

Proje Danışmanı;Prof. Dr. Nasip DEMİRKUŞ

Proje İçin Harcanması Planlanan Zaman(toplam ders saati) 14 X4 saat =56 Saat

Giriş
; Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği Anabilim Dalı Materyal Geliştirme Odasında hazırlanan ve Nadidem ve Biyoloji Eğitimi web sitelerinde halen internette yayınlanan  yaklaşık  205,5 Gigabayt (yaklaşık 342 saatlik 500 filimlik arşiv) bilimsel film içinden, ders hocası tarafından biyolojiyle ilgili yaklaşık 30 saatlik  33 film seçilmiştir.

Genel Filimler; http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/video.html
Evrimle İlgili Filimler; http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/ev/ev.htm
Teknoloji ve Toplum İle İlgili Filimler; http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/fttfm.html
Çevre İle İlgili Filimler; http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr/ders/cevt/cevfm.htm
Alan Eğitimi ve Araştırma Projesi dersi öğrencileri için;Biyoloji Eğitimi Nesnel ve Sanal  Materyal Geliştirme Odası (http://www.nadidem.net/san/index.htm)  ve Fen Bilgisi Materyal Geliştirme Sınıfı (http://www.fenbilgisiegitimi.yyu.edu.tr/webfen/index.htm) hazırlanarak, filmlerin internet  ortamında ücretsiz ve rahat izlenerek özetleri çıkarıldı.
Ayrıca filmle öğretim yöntemine (http://www.nadidem.net/ders/omk.html#koylu) uygun olarak izlenilen filmin derinlemesinde yanıt bulabileceği sorular dizisi de filme ilave edilmiştir.

Yöntem:Biyoloji Eğitimi Nesnel ve Sanal  Materyal Geliştirme Odası (http://www.nadidem.net/san/index.htm)  ve Fen Bilgisi Materyal Geliştirme Sınıfı (http://www.fenbilgisiegitimi.yyu.edu.tr/webfen/index.htm) adresinden tek tek izlenerek özetleri tutuldu. Sonra  izlenen filimim derin içeriklerinde yanıtları bulunan sorular ilave edildi. Daha sonra her özet bir word sayfasına yazılarak özet sayfası html uzantılı şekilde hazırlandı. Yaklaşık 33 tane film için (45’er dk’lık) 30 sayfalık bir özet ve sorulardan doküman hazırlandı. Bu doküman Macromedia Dream Weawer programı kullanılarak html uzantılı dokümanların her birisine ait olduğu filmin internetteki linki atılmıştır.
Daha sonra tüm filimler ders hocası tarafından öğrencilere Biyoloji Materyal Geliştirme Odasındaki filmlerin hazır flash uzantılı dökümanları tek tek açılarak Macromedia flash sanal aracı ile her filmin görsel ekranına film özetinin linki atılmıştır. Böylece 30 tane filmin her birisi için birer sayfalık html uzantılı dosyaları ve film isimleri üzerine link atılmıştır. Aynı zamanda her filmin flash dosyasındaki görsel ekranına da film özetinin linki atılmıştır.

Sonuç ve Öğrencinin Kazanımları; Öğrencilerin 5 yıl boyunca gördüğü biyolojik bilgilerin bir kısmını, izlenen 30 saatlik uygulamaya yönelik bilimsel biyolojik filmlerin hayattaki karşılıklarıyla ilişkilendirme, filmlerin pratikteki karşılıklarının belli bir kesimini muhakeme etme, öğrencilerin biyolojinin uygulama alanlarına yönelik bilgileri güncellemiştir. Aynı zamanda öğrenciler filmlerde öğrendiklerini özetleyerek bilgilerini pekiştirmiştir. Ayrıca öğrencilerin Macromedia Dream Weawer ve Macromedia flash programlarını kullanmayı öğrenmeleri amaçlanmıştır. Bütün bu dokümanın hepsi http://www.nadidem.net ve http://www.biyolojiegitim.yyu.edu.tr web sayfalarında yayınlanmıştır.

 

 

Derin Deniz Canlıları ve Vanpirotetisin Etolojisi (Yaşayan Fosil Canlı)

 

   Üstünde yaşadığımız gezegenimizin büyük bölümü suyla kaplıdır? Okyanusların ortalama derinliği neredeyse 4000 metreyi bulmaktadır. Denizler dünyadaki yaşam alanının %97’den fazlasını kaplamasına rağmen en son teknoloji sayesinde deniz yaşamını ancak şimdi görebiliyoruz. Deniz altında yaşayan canlıların belki de en ilginci neredeyse milyonlarca yıldır hiç değişmeden varlığını sürdüren bir yaratık cehennemden gelen vampir mürekkep balığıdır. Bu belgesel beş yıl süren aramalardan sonra bulunan ve en gizli bazı sıralarını kameraya açıklayan cehennemden gelen vampir mürekkep balığının öyküsü. 

 

  Dr. Rabidson dünyanın önde gelen derin deniz biyologlardan biridir. Dr. Rabidson ve araştırma ekibi derin deniz su araştırmaları sayesinde birçok inanılmaz buluş gerçekleştirmiştir. Dr. Rabidson ve ekibi on yıldan daha uzun süredir araştırma yaptığı Montere Körfezinin ortasına doğru gidiyor. Burası baki ve hiç araştırılmayan bir bölgedir. Yüzeydeki su inanılmaz derin ama ulaşılması kolay dev bir kanyonu gizliyor. Burası neredeyse 4000 metre derinlikte ve gezegenimizin en büyük kanyonlarından biridir. Büyük kanyondan iki kat daha derindir. Dr. Rabidson’un çalışmaları minimum oksijen seviyesi olarak bilinen 600 – 900 metre arasındaki katmana odaklanıyor. Oksijen azlığına rağmen bu kadar derinlikte bile hayat olduğu söyleniyor. Hatta bu derinliklerde inanılmaz canlıların yaşadığı söylenmekte. Dr. Rabidson ve ekibi derinlerdeki vampir balığını canlı gören ilk insanlardır. Vanpirotetis yaklaşık bir futbol topu büyüklüğünde ve yüzgeçlerini yavaş hareket ettirerek derinlere uyum sağlamış bir hayvan. Vanpirotetis’in mücevhere benzeyen gözleri, hayvanlar âleminde boyuna oranla en büyük olduğu sanılır. Vanpirotetis ilk olarak yüz yıl önce Antarktika ile Hint Okyanusu arasında kapsamlı bir araştırma yapan alman araştırma gemisi tarafından keşfedildi. Gemi mürettebatı Afrika sularında 1400 metre derinde sıra dışı bir yaratık çıkarmıştı. Yaratık siyahtı ve gözleri kırmızı olan ahtapotla mürekkep balığı arası bir şeye benziyordu. Şaşırtıcı görüntüsü yüzünden cehennemden gelen vampir mürekkep balığı adı verildi. Sonra Japonya kıyıları açıklarında başka bir örnek bulundu. Bu kez yaratığın yaratığın garip bir özelliği insanların dikkatini çekti. Kolları arasında ipliğe benzeyen iki organ ya da uzantı olduğunu fark ettiler. Bu uzantılar ve diğer fosil kalıntıları vanpirotetisin mürekkep balığı ya da ahtapot değil daha ilkel bir yaratık olduğunu gösteriyor. Dokunaçlarını uzatıp nerdeyse tamamen hareketsiz duran vanpirotetis çok az oksijen kullanır. Bu yöntem avlanmak için enerji gerektirmeyen etkin bir yoldur. Sonra dokunaçlarına küçük bir balık ya da karides takılınca vanpirotetis hemen avının üzerine atlıyor ve zarını kullanarak avını sarıyor ve yutuyor.

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Ventana nedir?
  2. Dr. Rabidson vanpirotetisi görmeyi nasıl başarmış?
  3. Taraklı denizanalarının özeliği nedir?
  4. 200 metre derinlikte canlılar hayatta kalmayı nasıl başarıyor?
  5. Monterey Körfezinde bu kadar çok çeşit canlının yaşamasının nedeni nedir?
  6. Dünyanın en deniz yosunu kaç metre olabilir?
  7. Biyo aydınlatma nedir?
  8. Biyo aydınlatma ne için kullanılır?

 

 

 

Derin Deniz Canlılarının Etolojik Davranışları

 

 

 

    Dünyadaki beş okyanus gezegenimizin üçte ikisini kapsar ve en zorlu yaşam alanı da burasıdır. Okyanusların içinde dünyanın en yüksek dağlarını ve en derin vadilerini görmek mümkün. Burada hayret verici canlılar her türlü derinlikte gezer. Bu hayvanlara keskin dişleri ile avlarını parçalayan hayvanlarda dâhildir. Dünyanın en tehlikeli köpek balıklarından biride boğa köpek balığıdır. Bu ismi güçlü görünümüyle hak eder. Boğa köpek balığı sığ sularda ve insanların gezindiği yerlerde dolaşır. Herkesin korkuttuğu bu balık öldürme oranı ile bu kötü şöhreti hak ediyor. Ancak okyanuslarda ölümcül çeneye sahip tek balık köpek balığı değildir. Okyanuslardaki diğer ölümcül çeneler büyük baraküdalardır. Derinlerdeki diğer devasa öldürücü çene ispermeçet balinasıdır. Bunlar sadece tek ortak noktaları olan üç farklı hayvandır.

 

         Dünyanın en güçlü çenelerine sahip deniz canlılarının bulunduğu okyanuslarda pek çok yaşam formun bulunur. Pek çoğu zararsızmış gibi görünür. Ancak bunca tuhaf canlının yaşadığı sularda dış görünüş aldatıcı olabilir. Bu şaşırtıcı avcılardan biride torpil balığıdır. Okyanustaki tehlikeler sadece köpek balığı dişleri ve elektrik şokları ile sınırlı değil. Kimi hayvanlar ölümcül zehir enjekte eder. Okyanustaki hayvanlar güçlü çeneler, iğne gibi dişler ve küçük kollar yardımıyla zehirlerini enjekte edebilirler. Okyanus farklı yaşam formları ile dolup taşar. Tehlikelisinden hassa olanına kadar birçok canlı okyanuslarda bulunabilir. Bu canlılara dünyanın yırtıcı iki hayvanı daha da dâhildir. Bunlardan biri dünyanın en büyük sürüngeni olan tuzlu su timsahlarıdır. Bir diğer en büyük yırtıcılardan biride devasa bir vücuda sahip katil balinalardır. Timsahlar ve katil balinalar türlerinin en irileri ve en güçlüleridir. Okyanus ölümcül silahlarla avlanan avcılarla doludur. Kimileri göründüğü kadar tehlikelidir. Ama diğerleri ölümcül becerilerini gizlemeyi iyi bilir.


Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

S.1 Boğa köpek balığını ne kadar tanıyorsunuz?

S.2 İspermeçet balinaları avlarını nasıl tespit eder?

S.3 Torpil balığı kendisini nasıl savunur?

S.4 Okyanuslardaki en hızlı balık hangisidir?

S.5 Fok balıklarının ölümcül tehlikeleri varımıdır?

S.6 Altın yılan balığı nerde yaşar?

S.7 Köpek balıklarının en gelişmiş duyusu hangisidir?

S.8 Baraküdaları tanıyor musunuz?

 

 

 

 

Derin Deniz Kalamarları Ahtapot ve Mürekkep Balığını Hayat Döngüleri Ve Etolojileri

 

   Deniz; görkemli, kudretli ve son derece acımasız bir yer. Açık denizleri tüm dehşetiyle yaşamış kişilerin, gelmiş geçmiş en cesur insanlar olmaları birazda bu yüzdendir. Okyanusun yüzeyi yeterince korkunç değilmiş gibi yüzeyin altında kalanlarda yüzyıllar boyu denizcileri dehşete düşürmüştür. Homeros Odissea destanında skillanın dokunaçları ile Homeros’un adamlarını yiyişini anlatır. İskandinav denizcileri ise canavarlar canavarına Kraken adını takmışlar. Bu kurnaz yaratık insanları da, gemileri de tutup denizin derinliklerindeki mezarlarına çekebilecek güçtedir. Bu türden efsanelere esin kaynağı olan yaratıkların çoğunun ürkek ve zararsız olduğu sonradan anlaşılmıştır.

 

   Ama günümüzde yaşayan canavarlardan birinin öylesine korkunç bir şöhreti vardır ki, derinliklerde onunla yüz yüze gelmeye çok az kişi cesaret edebilir. İşte bu adam onlardan biridir. Sualtı kameranı Baok Chamst denizin derinliklerinde kızıl şeytan olarak da bilinen Humbolt Kalamarının yanında dünyadaki herkesten çok vakit geçirmiş. Resiflerin ve deniz tabanının sakinleri arasında sayılan ahtapot ve mürekkep balıklarının aksine Humbolt Kalamarı açık denizlerde açık denizlerde yaşayan olağanüstü zarif bir hayvan. Bilim adamlarına göre bir şeytandan çok, bir hayaleti andırıyor. Önceden kestirilemez biçimde ortaya çıkıyor. Bazen derinliklere inerek yıllarca ortadan kayboluyorlar. Çok hızlı hareket ettikleri içinde doğada incelenmeleri çok zordur.

 

   Kalamarın mürekkebi acele ile kaçışını kamufle etmesi için yeterli, içindeki melanin adlı madde, insan cildini bronzlaştıran pigmentin aynısıdır.  Bir kalamar size yaklaşıyor mu, yoksa sizden uzaklaşıyor mu, işte bunu anlamak zor. Dev gözleri ile kafası gövdesinin tam ortasındadır. Bu gözler insan gözünün iki katı büyüklüğünde olabiliyor. Keskin ve papanınkine benzer bir gaganın bulunduğu doymak bilmez ağzını çevreleyen sekiz kol ve iki dokunaç var. Yaratığın büyük bölümünü kalamarın iç organlarını koruyan manto adında kalın bir kas örtüsü oluşturuyor. Mantoya tutturulmuş üçgen biçimli iki yüzgeç yüzmeyi ve suda süzülmeyi sağlıyor. Bu zarif tasarım omurgasız ölçütlerine göre iri sayılabilecek bir beyni de barındırıyor. Humbolt Kalamarları fırsatçı birer öğütme makinesi. Avladıkları yaratıkların işini bir çırpıda bitirecek donanıma sahipler. Kalamarı doğada incelemeleri zordur. Okyanusta sürekli hareket ediyorlar. Çiftleşmek ya da beslenmek amacıyla kalabalık sürüler halinde toplandıkları ender zamanlarda, onlar izlenebilir. Okyanuslara dağıldıklarında yerlerinin bulunması ve üzerlerinde gözlem yapılması çok zor…

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

1. Mürekkep balıkları ortalama yaşı ne kadardır?

2. Kalamarların farklı renkte ışık gösterilerinin anlamı nedir?

3. Humbolt Kalamarları iletişimi nasıl sağlarlar?

4. Kalamarların incelenmesi için araştırma istasyonu mevcut mu?

5. Humbolt Kalamarlarına niçin kafadan bacaklılar denir?

6. Kalamarların incelenmesi için nasıl bir bilimsel araştırma yapılmış ki, izlenmş?

7. Kalamarlar su içinde ne kadar hız yapabilir?

8. Klamarlar birbirine düşkün müdürler?

9. Humbolt Kalamarının nasıl avlandıklarını merak ediyor musunuz?

10. Kalamarlara en çok nerelerde rastlanır?

11. Hayvanlar âlemindeki en uzun sinir liflerine sahip hayvan hangisidir?

12. Kafadan bacaklıların kamufle etme yeteneğinin sırrı nedir?

 

 

Doğada En İlginç Çiftleşme ve Seks Öyküleri

 

   Şempanzelerin her bir grubu çok öfkeli ve çok güçlü bir şempanze tarafından yönetilir. Dişi şempanzelerin çiftleşme mevsimi geldiğinde bu duygularını saklamaları mümkün değil. Grubu yöneten lider şempanze dişiler arasında istediği dişiyi, istediği zaman ve istediği biçimde alabilir. Daha alt rütbedeki erkekler eğer sınırı aşıp çiftleşmeye cüret ederlerse dayağı göze alırlar. Şempanzelerin vejetaryen olduğu sanılır. Ancak zaman zaman şempanzelerinde menülerine et bıraktıkları oluyor. Avları genelde erkek şempanzeler avlar. Dişiler ise erkek şempanzeler avları yedikten sonra arta kalan yiyeceklerden faydalanırlar. Erkek şempanzeler genelde çiftleşme döneminde avlanırlar. Bu avlanma isteğini harekete geçiren kana susamışlık ya da açlık değil. Bunun nedeni sadece şehvet ve çiftleşme arzusu. Erkek şempanze avını avladıktan sonra yanına bir dişi alarak bir ağacın tepesine çıkar. Dişiye bir parça et vererek karşılığında çiftleşme olur. İşte sırf bu yüzden şempanzeler daha çok çiftleşme mevsiminde avlanırlar.

 

   Seksi belli bir mesafeden satabilmek tamamen farklı bir tutum gerektiriyor. Hedef kitle yayılmış olduğu durumda olduğu zaman cinsel sinyallerin uzağa çok uzağa ulaşması gerekir. Bu olaya reklam yayını denir. Amerikan timsahlarının erkekleri sekse susadıklarında gurultu şeklinde sesler çıkarırlar. Bu sesleri kendilerini tanıtmak için çıkarırlar. Bu gurultu şeklindeki sesler o kadar güçlüdür ki bazen şimşek sesiyle karıştırılabiliyor. Bu sesler dişi timsahlar için bir mesaj niteliğindedir. Ses suyun içinde havaya oranla beş kat daha hızlı yayılabiliyor. Bu gurultulu sesler son derece güçlü afrodizyaklardır.

 

   Bazı hayvanlar için seksin kokusu seksten daha önemli bir hal alıyor. Halka kuyruklu lemurların dişileri seks isteklerini duyurmak için ortama bir koku bırakırlar. Bu koku erkek lemurlar tarafından hissedilir hissedilmez erkek lemurlar arasında savaş başlar. Erkekler arasındaki savaşta kimyasal bir savaştır. Hangi erkek ortama keskin ve güçlü bir koku yayabilirse bu savaştan o galip çıkar. Doğada hayvanların birbirini etkilemek için çeşitli etkileme teknikleri var. Bu etkileme sanatları seslerle, kokuyla, renklerle ve kokuyla olabilmektedir. Doğada seks satmak için birçok yöntem vardır. Hediye, ses, koku, ışık gösterileri, danslar, bekâr evleri bu yöntemlerden sadece kaçıdır. Bu reklâm tarzlarının tümü tek bir amaca bir eş bulamaya ve seks yapmaya yöneliktir.

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Cırcır böceklerinde nasıl bir çiftleşme görülür.
  2. Dişi gübre böcekleri nasıl bir ilişki ararlar?
  3. Amerikan timsahları dişi timsahlara iyi niyetli olduklarını belirtmek için ne yaparlar?
  4. Kanatlı müzik kutusu benzetmesi hangi hayvan için söylenir?
  5. Kızıl erkek geyiklerinin kükremeleri ne anlam taşır?
  6. Safra asidini hangi hayvanlar salgılar?
  7. Deniz kuşları sperm transferini nasıl bir yöntemle yapar?
  8. Mürekkep balıklarının değişik renklere girmesi ne anlam taşır?
  9. Kameriya nedir?

 

 

 

 

Doğal Alanda Böcek Mikro Çekimleri (Küçük Boyut Çekimlere) İnsan Boyutu Makro Çekimleri(Büyük Boyutlu Çekimleri) Teknoloji İle Küçülterek Senaryo İle Hayata İlişkilendirmek   90 dakika

 

   Teknoloji ile küçültülmüş inasanların doğadaki 23 saatlik yaşamı anlatılmaktadır. Fakat bunun bir riski var. Bu da fizik kurallarına göre 23 saat içerisinde eski hallerine dönemezlerse, kalpleri durabilir. Boyutları küçültülmüş üç kişi yanlarındaki teknolojik aletlerle doğadaki küçük canlıları incelemektedirler. Bu üç kişi yarım santimetreye kadar büzüştüler. Çevrelerindeki herşey onlara çok tuhaf görünüyor. Normal boyutta iken, kalbi 60 kez atan bir insan böyle minnacık olunca kalp atışı dakikada 3000 kere atmaktadır. Bu boyuttaki insanlar sesleri çok yüksek frekansta duyabilir. ilk gördüğü yaprak bitlerine daha yakından bakıldığında canlı zümrüt tanelerine benzetir. Her bir yaprak bitinin ucunda özsu bulunuyor.

 

   Bu özsu sadece böcek gübresinin kibarcasıdır. Bu özsu özellikle yazın evlerin ve arabaların üzerine tonlarca yağıyor. Bizim için baş belası ama hayvanlar için çok değerlidir. Bir böceğin dışkısı diğerinin yemeği… Siyah karıncalar yaprak bitlerinin arasından koşup duruyorlar. Siyah karıncalar yaprak bitlerine zarar vermiyorlar. Tam tersine onları koruyorlar. Çünkü onların özsuyunu istiyorlar. Küçülmüş olan adamın karşısına çıkan diğer hayvan ise gelincik böceğidir. İngiltere’de iki çeşit gelincik böceği vardır. Gelincik böceklerini koruyan kabuk çivi gibi sağlam bir yapıya sahiptir.

 

   Minik olduğun zaman bedenine göre çok büyük bir yüzeyin oluyor. Isı kaybediyor durmadan insan, hem de güneşli bir günde.  Metabolizma böyle hızlı çalışıyor. Metabolizma ısıyı arttırarak kişiyi canlı tutmayı sağlar. Burada çok önemli bir nokta var. Akıl alınamayacak kadar yemek yeme zorunda. Bu büyüklükteki bir kişinin sağ kalması için 250 litre bira içmek gerekiyor. Bahçesinde gezen minik adam bir dişi kurbağayla karşılaşır. Yetişkin bir kurbağa fare kadar büyük bir avı yutabildiği için minik adam burada çok dikkatli davranıyor. Minik adamın yanlış bir hareketi onun kurbağa tarafından yutulmasına neden olabilir. Kurbağalar genelde yatay olarak hareket eden yerde kımıldayan cisimlere saldıracak şekilde şartlanmışlardır. Kurbağaların temel besinleri kurtlar ve sümüklü böceklerdir. Minik adam yerden bir ağaç parçası alarak kendini uzun bir cisimmiş gibi göstererek kurbağadan kurtulmayı başarır. Helikopter böcekleri halk arasında at sokan olarak bilinir. Bu böcekler kuluçka döneminde karnını kıvırdıkları için iğneleri varmış gibi görünür. Helikopter böcekleri kuşkusuz zararsızdır en iyi bitki saplarını bularak yumurtalarını buraya bırakır. Su böcekleri suyun yüzeyindekileri avlar.

 

   Su böceklerinin ağız çıkıntıları vardır. Çıkıntılarda iki tane boru var. Biri salya enzimlerini fışkırtmak içindir. Diğeri de pipet görevi görür. Pipet kısım olan salya enzimleri ile sıvılaştırılmış besinleri emme işini yapar. Tıpkı bizim dünyamız gibi minyatür olan bu dünyada günde yirmi dört saat işliyor. Ve burada da karanlıkta ortaya çıkan sürüyle yaratık var. Minik adam evinin bahçesinde gezerken ölmüş bir tarla sıçanı leşi görür. Doğanın işçileri olan böcekler çoktan olaya el atmış ve ölmüş olan tarla sıçanını gömmeye çalışıyorlar. Doğanın işçileri olan böcekler sadece gece çalışırlar. Böyle böcekler birkaç bahçede ancak görülebilirler. Bu böceklerin dişileri ve erkekleri birlikte çalışırlar. Böcekler cesedi toprağın altına gömerler. Cesedi gömdükten sonra üzerine yumurtlar ve bu böceklerin larvaları bu cesetle beslenerek büyürler.  Minyatür dünyada ikinci gün; bedenimizin küçüldüğü yere gidiyoruz.                                            Evimin yakınlarındayım. Birkaç cm den azıcık fazlayım. Bir tırnak kadar bir şeyim. Ama kendimi insanüstü hissediyorum. Minik olmanın en güzel taraflarından biri, üstün insan kuvvetine sahip oluyorsun. Yani kaslarım eski bedenime göre yüz elli kat daha güçlü.

 

Bahçeler her zaman, insan yapımı diye göz ardı edilirler. Ama benim keşfettiğim gibi, en küçük bir bahçede bile çok çeşit mikro canlının yaşamı gözlenebilir.

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

1. Gelincik böcekleri etçil olabilir mi?

2. Bir dişi kurbağa en fazla kaç yaşına kadar yaşayabilir?

3. Helikopter böcekleri besinlerini nasıl avlarlar?

4. Helikopter böceklerinin yaşam döngüsünü bilir misiniz?

5. Helikopter böceklerinin saatte kaç km yol gittiklerini biliyor musunuz?

6. Sümüklü böcekler nasıl hareket eder?

7. Doğanın işçileri hangi böceklerdir?

8. Alaca baykuşları bilir misiniz?

9. Orman karıncaları avlarını nasıl tespit ederler?

10. Orman karıncaları birbiri ile nasıl haberleşir?

11. Kurbağalar hangi tür hayvanları avlarlar?

12.  Bir yaban arısının uçuştan önceki vücut sıcaklığı kaç derece olabilir?

13. Kendisini korumak için siyanür fışkırtan hayvan hangisidir?

14. Leopar sümüklü böceklerin özellikleri nelerdir?

15. Soreksler nasıl canlılardır?

16. Yaban arılarının diğer arılardan farkı nedir?

 

 

 

Doğuştan Yapışık İkizlerin Nedenleri, Tedavi ve Sorunları

 

   Yapışık ikizlerin tarihinin, erken dönmelerinden beri var olduğuna dair kanıtlar bulunmaktadır. Mağara resimlerinde, eski heykel ve resimler yapışık ikizlere rastlanmıştır. Meksika’da ve Orta Amerika’da yer alan mezarlarda gömülü bulunan iki başlı insanlara rastlanmıştır. Dr. Spencer basit bir sınıflandırma yöntemi geliştirmiş. İkizlerin yapışık olma durumuna göre her birine bir ad vermiş. Literatür de artık hep bu adlar kullanılıyor. Bütün adlarda çok kolay anlaşılıyor. Bu sınıflandırma ikizlerin birbirine nasıl yapışık olduğuna bakılarak yapılıyor. İkizlerin birbirine nasıl yapışık oldukları doktorların eylem planlarını da etkiliyor. İkizlerin dolaşım sistemleri birbirine bağlı mı çalışıyor? Organlar birbirine kaynaşmış mı? Kalp ya da beyinlerinin herhangi bir kısmını paylaşıyorlar mı? Bu soruların cevapları zor baştan bilinen ameliyatın zorluk derecesini belirleyecek.

 

   Yapışık ikizlerin dünyaya gelmesi hiçte ender rastlanan bir olay değil. Yapışık ikizlerin doğumu ile ilgili bir oran vermek hiç de kolay değil. Kız bebeklerin yapışık olarak doğma oranı erkeklerden daha yüksek gibi görünüyor. Ama bu kesin doğru değil. Siyam ikizlerinin ayrılması ameliyatlarında eskiden karşılaşılan sorunlardan biride, yeterli doku bulunmayışıdır. Ama şimdi, dokuyu da kimi zaman hızlı, kimi zaman yavaş da olsa uzatma imkânımız var. Yapışık ikizlerin geleceği konusunda doktor ve ebeveynler en zor kararları almak zorunda kalabiliyor.

 

   Çünkü bazılarının içinde bulunduğu koşullar yaşama şansları yok denecek kadar azaltabiliyor. Birçoğumuz birey olmaya büyük önem veririz. Kendi kafamızda yapışık ikizleri nasıl bir yere koyuyoruz acaba? Onları sürekli merak ediyoruz. Onlara gözümüzü dikip bakmamayı, kendi normlarımızı empoze etmemeyi öğrenmeliyiz. Yargılamak yerine, yeni deneyimlere açık olmak zorundayız. Çok zor olmasına rağmen bunu öğrenebiliriz. Yapışık ikizlerin hayatını anlamaya çalışabiliriz.

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

1.Kaç çeşit yapışık ikiz vardır.

2.En sık rastlanan ikizler hangileridir ve özellikleri nelerdir?

3.hangi ikizlerin hayatta kalma şansları yoktur?

4.Siyam ikizlerini tanıyor musunuz?

5.Bilinen en yaşlı ikizleri tanıyor musunuz?

6.Kafataslarından yapışık olan ikizleri ayırmak mümkün müdür?

7.Göğüslerinden yapışık ikizlerin hayata kalmayı başardığı ilk ameliyat ne zaman yapılmış?

8. Başlarından yapışık ikizlerin hayatta karşılaşabileceği güçlükler nelerdir?

 

 

Dünya Gezegeninde Venezüella Göl Ekosisteminin Yapay Müdahale ve Yellow Ston Kurtların Geri İstenişin Saptanışı

 

Bir yandan komutanın bizde olduğunu düşünüyoruz. Kurallarımızın nihai kurallar olduğunu kabul ediyoruz. Ancak şehir sınırları dışında doğanın tehlikeli kuvvetleri hala işliyor. Yıllarca vahşi hayvanlarla olan mücadelemizin geride kaldığını düşünüyorduk. Özellikle de büyük avcılarla olan. O rüyalarımıza girenlerle. Kurtlar, dağ aslanları ve ayılar olmadan daha rahatız. Artık bazı bilim adamları dünya çapında tedirgin edici değişimleri incelerken, bu soruyu kendilerine tekrar tekrar soruyorlar. Koruduğumuzu zannettiğimiz ormanlar gizemli bir şekilde yok oluyorlar. Mercan kayalıkları göz göre ölüyor. Dehşet verici vebalar tekrar yayılmaya başladı. Çalan çanlar, mercanların yok olmasına, ağaçların azalmasına, ya da acaba avcıların yok olmasına bağlı olabilir mi? Belki de cevaplar en ücra yerlerde saklı. Tam da doğal dünyaya yaptığımız en yeni girişimlerin ön cephesinde…

 

Büyük ve plansız gerçekleştirilen bir deneyim hikâyesi. Tepe zirvelerinin dağınık adalara çevrildiği bir hikâye. Sadece en güçlü bitkiler hayatta kalabildi. Geriye kalanlar ise sıkı bir savunmaya sahiptirler. Dikenleri veya kimyasal maddeleri var. Bitkiler arasında küçük ve çevik olanlardan, büyük güçlü olan kadar hayvanlar yaşıyordu. Karmaşık bir toplulukta her birinin mutlaka bir rolü vardı. Bu ekosisteme hâkim olan güçlü, hızlı ve büyük avcılar vardı. Besin zincirinin ortasında uluyan maymun gibi hayvanlar bulunuyordu. Bunlar ağaç tepelerinde yaşar, bölgelerini imza teşkil eden çığlıklarıyla korurlardı. Büyük avcıların yokluklarında avları yıkım yaratıyordu.

 

Şehirlerdeki avcıları ya kovduk, ya da yok ettik. Bundan yüz elli yıl önce dağ aslanları gibi büyük etoburlar daha yaygındı. Kurtlar geyikleri kovalıyordu. Karadaki avcılar gibi derinliklerin büyük avcıları da ilkel korkularımızı tetiklemiştir. Dev ahtapotlar, büyük balinalar, köpek balıkları ister gerçek olsunlar, ister filmlerde olsunlar kâbuslarımızı süslemeye devam ediyorlar. Ancak deniz etoburları hakkında karadakilerden daha az bilgiye sahibiz. Onları incelemek daha zordur. Genellikle daha geniş alanlarda dolaşıyorlar. Ve bizler onları devamlı gelişen teknoloji ile yok ediyoruz. Okyanusta gizlenmiş birçok usta avcı vardır. Bizler onların dünyalarına daha iyi bir şekilde erişebildikçe, çevrelerini nasıl etkilediklerini daha iyi anlayabiliriz. Bu yerler denizlerde ve karalarda detayları açısından farklılık gösteriyor. Eskiden bizlere karşı onlar durumu vardı. Eskiden, küçük insan grupları tehlikeli avcılarla kaynayan ortamlara mağaralardan bakıyorlardı. Bugün ise ibrenin yönü değişti. Artık büyük avcılar küçük alanlarda ve daralan habitatlarda sıkışıp kaldı. Bir zamanlar kendimize, onlarla yaşabilir miyiz diye soruyorduk? Ancak onlar olmadan yaşabilir miyiz diye soruyoruz kendimize?

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

1.Doğu Venezüella Guri Gölünü ilginç kılan nedir?

2.İgoana adasında hangi tür havyalar bulunuyor?

3.Büyük avcıların yok olması durumunda ne gibi tehlikeler doğar?

4.Dünyanın ilk ulusal parkı nerede ve hangisidir?

5.Kurtların doğaya ne gibi etkileri vardır?

6.Kurtlar, geyikler ve bitkiler arasında nasıl bir ilişki vardır?

7. Mercanların özellikleri nelerdir?

8.Balıklar ve resifler arasında nasıl bir ilişki vardır?

 

Emekli Şempanzeler

 

   Şempanzeler ilk olarak Kuzey Amerika’ya 1800’li yılların başında geldiği sanılmaktadır. İlk önce insanlara eğlence olsun diye getirilmişler. Daha sonra hava kuvvetleri dünya sınırları ötesinde bir deney için yavru bir şempanze kullanmak işlemiş. Afrika da onlarca yavru şempanze yakalanmış ve Alamonganada’ya gönderilmiş. En gençleri uzay yolculuğunun etkilerini görmek üzere, biz insanların gitmeye cesaret edemediği yerlere gönderilmiş. Hava kuvvetleri artık şempanzelere ihtiyaçları kalmadığına karar verince, şempanzeler diğer tıbbi deneylerde kullanıldı. Laboratuarlar artık onları istemediği için hayvanat bahçelerine ve bahçelerindeki kafeslere kapatılıyorlar.

 

   Bununla beraber şempanzeler için bir barınak oluşturulmuş olur. Bu barınaktaki şempanzelerin çoğu eğlence dünyasında çalıştırılan şempanzeler. Bu barınaktaki şempanzeler çoğu daha önce bir sürü tıbbi deneyde kullanılmış. Hatta bu şempanzelerin içinde HİV deneyinde kullanılan şempanzeler bile var. Şempanzeler için doğal bir ortam oluşturulamadığı için burada da şempanzeler kafeste yaşamak zorunda kalmışlar. Bu barınakta 263 şempanze yaşamakta. Büyük laboratuar bütün laboratuar şempanzelerin için şartların iyileştirildiğini söylüyor. Ama son beş yıl içinde devletin desteklediği kuruluşlarda ölen üç şempanzeyle ilgili soruşturma açıldı.

 

   Denek şempanzelerin çoğu artık araştırmalarda kullanılmıyor. Bugün devletin sahip olduğu laboratuarlarda her şempanzelerin bakımı vergi mükelleflerine yılda 10.000 $ mal oluyor. Bununla baş etmeye çalışan temsilciler meclisi ve senato 2000 yılında şempanze yasasıyla bir dönüm noktasından geçti.

 

   Devletin sahip olduğu şempanzelerin artık araştırmalarda kullanılmaması ve barınakta bakılması şart koşuldu. Barınak hem daha ucuz, hem de daha insancıl yasa tasarısı çok desteklendi. Ancak tartışmalı bir madde eklenmişti. Madde şöyleydi: şempanzeler bir araştırma için tekrar geri istenebilecekti. Barınaktan emekli olan şempanzeler, şempanzeler için kurulmuş adalarda özgürce dolaşabiliyordu, kafesler olmadan.


Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

1.Şempanzeler hangi tıbbi deneylerde kullanılmış?

2.Şempanzeler AİDS olabilir mi?

3.Şempanzeler neden mükemmel denek haline gelmişler?

4.Uzaya gönderilen şempanzelerin ismi ne?

5.Şempanzelerin duyguları var mıdır?

6.ABD’de puan itibariyle kaç şempanze vardır?

7.Şempanzenin yarı ömrü ne kadardır?

8.Lua’yu tanıyor usunuz?  

 

 

Hayvanların Araçları Kullanmaları İle Hayvani Zeka İlişkisi

 

   İnsanlığın dönüm noktası iki buçuk milyon yıl önceye dayanır. O zamandan bu yana hayvanlarında bizler gibi alet yapamadıklarını ve kullanamadıklarını düşünürdük. Ama şimdiki gelişmeler yanıldığımızı gösteriyor.

 

   Bazı hayvanlar alet kullanma yeteneği ile doğarken bazıları sadece taklit ediyor. Çok az hayvanda kendilerine alet yapmak için aklını kullanabiliyor. Türlerin yaşaması evrim dediğimiz çok uzun bir süreçle ile ilgilidir. Yaratıklar milyonlarca yıl önce iklim değişikliklerine, yeni çevrelere ve yeni yırtıcılara uyum sağlayarak evrim geçirdiler. Bazı hayvanlar kendilerine savaşma şansı veren özel organlarla donatılmışlardır. Madagaskar ormanlarında yaşayan bir hayvan yerliler tarafından şeytani olarak adlandırılan çok tuhaf bir yeteneğe sahiptir. Gece çalışan ayay hala çok uzak atalarının ruhunu taşıyor. Ama gerçek şu ki ayay evrimin kendisine bahşettiği üçüncü parmağının avantajını sevdiği şeyleri yemek için kullanıyor. Ayayın özel aleti her iki parmağının arasındaki vida ve cıvataya benzer yapılar yardımıyla sayesinde her yöne dönebiliyor. Ayay çok ender görünen bir hayvandır. Nesli tükenmekte olan bu hayvanın aleti evrimin en ilginç yaratılarından biridir.

 

   Evrimin şempanzelere en büyük nimeti nesneleri sıkı sıkı tutan bir başparmağın avantajlarıdır. Şempanzeler her akşam ağaçlarda yuva yapmaya girişirler. Yuva yapmak için doğru dalları seçmek çok önemlidir. Yuvanın sahipleri rüyalar ülkesine doğru yola çıktığında dalların altlarından kaymaması gerekir. Şempanze yaptığı bu sığınakta yerde geceleri ortaya çıkan yırtıcılardan uzak güven içinde bir gece geçirir. Büyük maymunlar değişik araçlar yapmak için genelde aynı malzemeyi kullanırlar. Kongo Demokratik Cumhuriyet’inde yaşayan maymunlarda rahatlığa büyük önem verirler. Yaprakları kullanarak kendilerine yer yatakları yaparlar. Ağaç dallarından yapılan yatak maymunları neme ve böceklere karşı koruyucu görev görür. Maymunlar arasında iş kişisel temizliğe geldiğinde ise yapraklar ve yosunlar en fonksiyonel biçimde maymunlar tarafından kullanılır. Maymunlar bunları banyo sırasında bir alet olarak kullanırlar. Maymunlar bu aletleri sabun ve kese niyetine kullanırlar. Büyük maymunlar arasında aletleri günlük hayta içersinde şempanzeler kadar çok sık kullanalar yoktur.


Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Hangi yaratıklar suyun altında ipek dokur?
  2. Suyun altında yaşayan canlıların nasıl araçları vardır?
  3. Avustralya yeşil karıncaları ne tür araçlar kullanır?
  4. Yumurta kırmak için taş kullanan hayvan hangisidir?
  5. Şempanzelerin ne tür aletleri vardır?
  6. Şempanzeler ceviz kırmak için nasıl bir teknik geliştirmiştir?
  7. Balıkçıl kuşlar balık avlamak için hangi tür aletler kullanır?
  8. Doğada en gelişmiş aletleri kullanan hayvanlar hangileridir?

 

Hayvanların Duygularını Dışa Vuruşları Hayvani Duyguların Davranışsal İfadeleri

 

   Hayvanların kelimeleri olmayabilir ama dilleri vardır. Hayvanların çağrıları, haykırışları hatta şarkıları ve anlamları bile var. Yıllar boyunca sadece insanların yüksek duygulara sahip olduğuna dair bir bilimsel varsayım vardı.

 

   Afrika’daki fillerin duygusal işaretlerini inceleyen iki araştırmacı inanılmaz görüntülere tanık olmuşlar. Bir fiil ailesinin fiziksel ve duygusal kriz anında gösterdikleri olağan üstü bağlılık bu görüntülerden sadece biridir. Olay şöyle oluyor: Filler için oldukça zor bir dönemdi ve kuraklık başlamıştı. Fiil ailesi yollara düşmüş göç ediyorlardı. Sular kuramak üzereydi ve her çamur içindeydi. Filler genelde hortumlarını suya daldırarak su içmeye çalışırlar. Fiil ailesinin bir üyesi olan yavru bir fiil su çukurundan su içmeye çalışırken su çukuruna düşüveriyor. Bataklığa dönen su çukuru yavru fiil çamur içine düşer düşmez yavru kendi içine doğru çekmeye başlıyordu. Anne fiil durumu fark etmiş olacak ki bağırarak dikkat çekmeye çalışıyordu. Daha sonrasında anne fiil dizlerine üstüne çökerek hortumunu ve dişlerini yavru fiilin altına koyarak çıkarmaya çabalıyordu. Anne fiil yavru fiili çıkarmaya çalışırken oradaki başka bir fiil çukurun kenarını ezerek rampa yapmaya çalışıyordu. Böylece yavru fiil dışarı çukurdan çıktığında çok kolay bir şekilde yukarı doğru koşabilecekti. Tam bu sırada etrafta bir bufalo sürüsü vardı. Bazı filler annen fille beraber yavruyu kurtarmaya çalışırken bazı fillerde etrafta bulunan bufalo sürüsünü dağıtmaya çalışıyordu. Tam anlamıyla topluluğun ortak bir çabası vardı. Topluluğu böylesine bir arada tutan şey sosyal duygular olabilirdi.

 

   Doğada yaşayan canlılar arasında en fazla ifadesi olan bir yüze sahiptir. Şempanzelerin yüz ifadeleri üzerindeki çalışmalar duygularını ölçmenin bir yoludur. Çalışmalar şimdiden yüksek primatlarda tanınabilen en az beş evrensel ifade tanımladı. Korku, iğrenme, mutluluk, şaşkınlık ve öfke gibi ifadeler tanımlanan evrensel ifadelerdir. Primat araştırmacıları hangi bireylerin başaralı olacağını belirlemede arkadaşlığın sertlikten daha önemli olduğunu söylüyor. Şempanzelerin sosyal sisteminde yüksek miktarda karşılık vardır. Yani topluluk içinde sürekli karşılıklı birbirine iyilik alışverişinde bulunuyorlar. İnsanlarda karşılılık gözeten canlılardır. Bu da hayvanlar âlemi ile insanlar arasında bir paralelliğin olduğunu gösteriyor.

 

   Bazı insanlar ve hayvanlar arasında öyle bir arkadaşlık hatta yakınlık vardır ki aralarındaki engelleri yok eder. Bu ilişkiler paylaşılan duygularla zenginleşen bir dünyayı gözler önüne serer. İnsanlar ve hayvanlar arasındaki en belirgin bağ ev hayvanlarıyladır. Hayvanlarda insanlar gibi keder duygusu bilen canlılardır. Hayatta kalabilmek için sürekli başkalarını kurtlar, aileleri içinden biri öldüğünde gösterdikleri davranışlarına bakarak acı çektikleri sanılmaktadır. Yapılan gözlemler ve kurtların hal hareketleri bunu ispatlar niteliktedir.

 

   Hayvanlarla ilgili başka ve daha akıllıca bir anlayışa ihtiyacımız var. Bizim dünyamızdan eski bir dünyada onlar tam ve eksiksiz olarak yürüdüler. Bizim çoktan kaybettiğimiz ya da hiç sahip olmadığımız geniş algılarla donanmış bizim asla duyamayacağımız seslerle yaşadılar. Onlar kardeşlerimiz değil, bizden aşağı değiller onlar başka bir ulus. Hayatın, zamanın ve anın birlikte yakaladığımız dünyanın görkemine ve sancılarına birlikte tutsak olduğumuz yol arkadaşlarımız.    

          

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Filler gözyaşı döker mi?
  2. İnsan beyni ile şempanze beyni arasındaki fark nedir?
  3. Şempanzeler yiyeceklerini paylaşmada neden titiz davranırlar?
  4. Köpeklere antidepresan ilaçlar verilebilir mi?
  5. Kurtlar neden yas tutar?
  6. Fiiller duygusal mıdır?
  7. Şempanzelerin empati kurma yeteneği var mı?
  8. Beynin üçüncü katmanı canlıların hangi davranışlarını belirler?

 

 

Hayvanların İlginç Anları Kamerada 90 Dakika

 

       En iyi amatör ve profesyonel görüntülerden oluşan kayıtlar daha önce hiç görülmemiş gerçekleri gün yüzüne çıkarıyor. İlk hikâyemiz okyanusların en ölümcül yırtıcılarından birine ev sahipliği yapan Güney Afrika kıyılarında geçiyor. Burada yaşayan köpek balıklarını görmek isteyen insanlar bir dalış şirketi sayesinde bu istekleri gerçekleştiriliyor. Müşterilerini açık denizlere götürerek onlara güvenli bir uzaklıktan köpek balıklarını izleme fırsatı tanıyor. Köpek balıkları genelde insan avlamazlar. Hatta kaydedilen saldırıların çoğu köpek balıklarının insanları birer fok sandığı için saldırdıkları sanılıyor.

     

     Afrika dev hayvanların topraklarıdır. Bu topraklarda gezen iki kişinin kamerasına iki gergedanın dövüşü takılıyor. Bu kaçınılmaz an kameraya alınmaya değer bir görüntü. Bu topraklarda rastlanan diğer hayvan ise yeryüzündeki en uzun hayvanlar olan zürafalardır. Boyları en yüksek ağaçlardaki besinlere ulaşmak için onlara avantaj sağlar. Aynı zamanda uzun boyları ve sert kafaları onlar iyi birer silahtır. Yetişkin bir zürafa boynuyla çok sert kafa darbeleri vurabilir. Afrika’daki ulusal bir parkta gezen bir grubun kameralarına muhteşem bir görüntü daha takılıyor. Afrika’nın en iyi avcısı kendi cinsine savaş açıyor. Kendi cinsine savaş açan bu hayvan bir aslan. Dört aslan birden iki aslana saldırıyor. İki tane olan aslanlardan biri kaçmayı başarıyor. Fakat diğer aslan dört aslanın arasında kalıyor. Çok korkunç ve çok gergin bir andı. Aslanların kükremesi bile insanların korkmasına yetiyor. Bu kavgaya yol açan nedenin bir iktidar kavgası olabileceği düşünülüyor. Her ne kadar zalimce görünse de aslanlar bu sayede aralarındaki zayıf olanları eliyor. Ve böylece aslan nüfusu her zaman güçlü ve formda kalıyor. Bu olay görüntülenmeye ender olaylardan sadece biri.

      

     Bazı türlerde hâkimiyet konusundaki tartışmalar yalnızca erkekler arasındaki birebir kavgalarla çözülmez. Bazen işler daha vahşi daha dramatik bir hal alabilir. Dünyanın en büyük kertenkelelerinden biri kaya kertenkeleleridir. Bu hayvanların en büyük düşmanları etobur kuşlardır. Savaşçı kartallar Afrika’daki en büyük avcı kuşlardır. Savaşçı kartallar genelde kertenkele ve tavşanla beslenirler. Normalde kartalın avına sırtına saldırmasıyla o ilk anda yarattığı etki bile avını öldürmeye yeter. Vahşi doğada büyüklük önemlidir. Büyük av peşinde koşmak peşinde koşmak ustaların işidir. Afrika’nın vahşi topraklarında kameralara ilginç bir olay daha takılıyor. Bir zürafanın etrafı kalabalık bir aslan sürüsü tarafından sarılmış ve kaçış yolları tutulmuştu. Zürafa ölümcül tekmelerine rağmen aslanlara av olmaktan kurtulamadı. Böylesi destansı mücadelelere çok az rastlanıyor ve nadiren görüntülenebiliyor. Bazı hayvanlar bölgeleri konusunda pek kuralcı değiller. Ama aslanlar için bölge demek her şey demektir.

 

      Vahşi hayatta her şey hızlı hareket eder. Doğal hayatı kameraları ile kaydetmek isteyen profesyoneller zorlu yerlerde çalışır, gözlem yapar ve mükemmel kareyi yakalamak için beklerler. Azimleri sayesinde nefes kesici görüntüleri çekerek ödüllerini alırlar. Hem profesyonellerden hem de amatörlerden elde edilen en iyi görüntüler vahşi yaşama yeni bir ışık yakıyor. Aslan Afrika’nın en meşhur yırtıcı hayvanıdır. Tüm dünya üzerinde bu haşmetli canlılar ormanın kralı olarak ün yapmışlardır. Başka hayvanların yaşam alanına girmek insanlar açısından da son derce tehlikelidir. Her hayvanın bir ülkesi, zaman içinde alıştığı bir bölgesi vardır. Bir timsahın yaşadığı yer Afrika’nın en büyük nehirleridir. Bir insanın iki katı uzunluğundaki bu dev sürüngenler sudaki yaşama mükemmel bir şekilde uyum sağlamışlardır. Afrika kıtasındaki en tehlikeli hayvanlardan biri de bizondur. Bizonları avlayabilecek güç ve azim sadece aslanlarda bulunabilmekte. Afrika kıtasında yaşayan diğer bir hayvan ise sessiz, çevik ve içten pazarlıklı leoparlardır. Bu gibi hayvanların hepsinin inanılmaz görüntüleri bazen kameralara takılabiliyor. Bu anların yakalanması hem güç hem de profesyonel bir çekim ister.

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Bir zürafanın boyu kaç metredir?
  2. Zebralar kendi neslinin devamını sağlamak için neler yapar?
  3. Sürpriz faktörüne güvenen hayvan hangisidir?
  4. Zebra ve leopar kavgasında yenilen taraf hangisi olur?
  5. Bir savaşçı kartalın ağırlığı ne kadardır?
  6. Katil bir balina insandan kaç kat büyüktür?
  7. Çitalar saatte kaç km/hız yaparlar?
  8. Bir aslan başka bir hayvanla avını paylaşabilir mi?
  9.  Firavun farelerinin en şaşırtıcı yanları nedir?
  10. Bir akbaba ile bir çakal savaşır mı?
  11.  Yetişkin bir fiil günde kaç litre su tüketir?
  12. Çitalar yavrularını nasıl eğitirler?
  13. Genç filler kızgınlık dönemini nasıl atlatırlar?
  14. Çitalar kendi aralarında niçin savaşırlar?
  15. Elli ton ağırlığında bir canlı var mıdır?
  16. Yavrularını yalnız başına büyütmek zorunda kalan hayvanlar hangileridir?    

 

 

Hayvanların Şaşırtıcı Davranışları ve Sıra Dışı İlginç Olaylar

 

   Japon bal arılarının en büyük düşmanı dev eşek arılarıdır. Japon arılarının eşek arılarına karşı farklı bir savaş planı vardır. Yüzlerce Japon arısı yuvalarına giren eşek arısına karşı bir araya gelerek onu yaydıkları ısıyla kızartmaya çalışırlar. Japon bal arıların çok stratejik yöntemleri vardır. Bir araya gelen bal arıları vücutlarını titreterek çevrelerindeki ısıyı yükseltirler. Bu yayılan ısı arı kovanını yakıcı bir fırına dönüştürebilir. Bu arılar eşek arılarına göre ısıya daha dayanıklıdırlar. Isı 46 ºC ye ulaştığında eşek arısı ölür.

 

   Yılda bir kez binlerce kişi binlerce kişi gelgit dalgasını görmek Çin’de toplanıyor. Normal bir yılda gelgit dalgası harika bir görüntü yaratıyor. Bu dev gelgit dalgalarının boyu 2,5 metreden daha fazla olabiliyor. Normal olmayan bir yılda gerçekleşen bu olay meydana gelerek beraberinde otuz insanı sürüklemiş fakat hiçbir insan ölmemiş. Doğanın en olağan dışı olaylardan biri de büyük volkanik patlamalardır. 1991 yılının mayıs ayında Filipin adalarından birinde bir yanardağ 400 yıldır ilk kez patlamak üzereydi. Yetkililer toplu tahliye emri veriyorlardı. Binlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kalmıştı. Aslında evlerin boşaltılması çok büyük bir riskti. Eğer yetkililer yanılıyorlarsa ilerde yapacakları uyarılar dikkate alınmayacaktı. Ama yetkililer yanılmadı ve bölgedeki son insanlarda tahliye edildikten hemen sonra yanardağ patlaması gerçekleşiyor. Atom bombalarından bile daha güçlü patlamalar dağın yamaçlarına yağan çok sıcak dumanlar yaratıyordu. Yanardağ lavları yolunun üstündeki her şeyi yakarak ilerliyordu.

 

   1960 yılında hava kuvvetleri pilotların yeryüzünden 30 km yukarıdan paraşütle atlamayı sağlayacak bir aleti test etmek için bir deney yapmıştır. Bu test için bir pilot basınçlı bir giysiyle sıkıştırılarak balon yardımıyla 30 km yukarıya gönderilmiş. Yerden bu kadar yüksekte özel giysi işe yaramazsa pilot anında ölme tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Yeryüzünün 30 km yukarısında olan pilot hava boşluğuna doğru kendini bırakıyor. Pilot ses hızından daha çabuk saatte bir rekor 1150 km/hız la yeryüzüne doğru düşüyor. Pilot gökyüzünden o kadar hızlı iniyor ki paraşütünü açma hızı onu öldürebilir. Gökyüzünde atladıktan 4,5 dakika sonra paraşütünün ipini çekiyor ve paraşüt açılarak güvenli bir şekilde yeryüzüne inmeyi başarıyor. Deney pürüzsüz bir şekilde gerçekleşiyor. Ve günümüze kadar kırk yıldır kırılamayan bir dünya rekoruna yol açıyor.

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Kertenkeleler hangi durumlarda gözlerinden kan fışkırtır?
  2. En zehirli yılanın zehrinde etkilenmeyen hayvan hangisidir?
  3. Kaplan köpek balığı daha annesinin rahmindeyken öldürmeyi nasıl öğrenebiliyor?
  4. Endonezyalıların muhteşem giysilerinin sırrı ne?
  5. Bir insan kendini kendi isteğiyle neden çağmağa gerdirir?
  6. Tarihteki en büyük tanker yangı nerde ve nasıl olmuş?
  7. Dünya dalış rekorunu kaç metreyle kim gerçekleştirmiştir?
  8. Su aygırı ile balıklar arasında nasıl bir ilişki var?

 

          

Hindistan Vahşi Hayvanları Hindistanlıları Avlıyor

 

      Hindistan kadar büyük olan çok az ülke vardır. Ülkenin kurak bölgelerinde, verimli ormanlarında ve sarp dağlarında dünyanın en öldürücü yaratıkları bulunur. Bunların arasında dünyanın en büyük üç sürüngeni olan timsah, kral kobra ve piton yılanı bulunmaktadır. Bu üç hayvanın hepsi eşsiz büyüklükte olan hayvanlardır. Bu öldürücü yaratıklar gücünü kullanarak öldürür. Yetişkin erkek bir timsahın uzunluğu 7 metreye ağırlığı ise 400 kg kadar olabilir. Çok büyük olmalarına rağmen kendilerini gizlemekte başarılıdırlar. Su yüzeyinde yalnız gözleri ve burun delikleri görünür. Vücutları ise tamamen suyun altındadır. Hindistan’da dünyanın en büyük sürüngenlerinden bir daha da yaşamaktadır. Fakat bu sürüngen avını zehirleyerek öldürür. Bu yaratık bir araba boyu uzunluğunda esner, insan boyu uzunluğunda havaya dikilir. Yoğun zehir karışımını yalnız bir ısırıkla düşmanına enjekte eder. Bu hayvan kral kobradır. Hindistan’da milyonlarca insan ve çok sayıda öldürücü hayvan türü yaşamaktadır. Fakat bu hayvanların hiçbiri zehirli yılanlar kadar büyük hasara yol açmaz. Hindistan’daki diğer vahşi hayvanlardan biri de vahşi kedilerdir. Hindistan’ın farklı bölgelerine en çok yayılmış olan kedi ailesi leopardır. Onlar ülkenin dört bir yanında bulunur. Tropikal yağmur ormanlarından çorak topraklara kadar her yerde bulunur.

    

      Hindistan’ın tüyler ürpertici olan iki hayvan türü insanlara saldırmaz. Fakat bu hayvanlar köşeye kıstırıldıkları takdirde öldürücü olabilirler. Bunlardan biri küçük ve göze çarpmayan bir hayvandır. Avını zehirleyerek öldürür. Diğeri ise büyük ve gürültücüdür. Bu hayvanlar akrepler ve ayılardır. Bu hayvanlar Hindistan’ın vahşi görüntüsüne ayrı bir renk verir. Akrep küçüktür kolay fark edilmez ve zehirlidir. Tembel ayı ise büyüktür, gürültücüdür ve öldürücü bir güce sahiptir. Hindistan çok sayıda öldürücü ve olağan üstü avcıya ev sahipliği yapar. Fakat buranın en büyük öldürücü hayvan türü fildir. Hindistan da 12 türden oluşan seçkin bir hayvan grubu bulunur. Bunlar doğanın ihtişamını ve gücünü sergiliyor. Bu hayvanların hayatta kalma becerileri ve korunma yöntemleri çok çeşitlidir. Bu hayvanlar Hindistan’ın öldürücü çoğunluğu.

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Dünyanın en uzun zehirli yılanı hangisidir?
  2. Hindistan’da kaç tür yılan vardır?
  3. Yılan zehri insanları nasıl etkiler?
  4. Hindistan’daki vahşi kediler hangileridir?
  5. Hindistan’daki insanlar kaplanlardan korunmak için nasıl bir yöntem geliştirmişler?
  6. Kırmızı Hint akrebinin zehri insanları nasıl etkiler?
  7. Tembel ayılar ne ile beslenir?
  8. Hindistan’daki en zehirli dört yılan hangileridir?

 

 

    

 

   İnsan ve Hayvanların Yaşam ve Avlanma Alanlarını Çakıştığı Yerlerdeki Facialar

 

   Benf milli parkı, Canada’da Rocky dağlarının ortasında bulunan Kuzey Amerika’daki el değmemiş doğa harikalarından biridir. Park kıtadaki en korkunç yırtıcıları barındırmaktadır. Dev ayılar dağa aslanları, hatta kurtlar burada yaşar. Bu yüzden Canada’nın en sık ziyaret edilen turistik bölgelerinden biride Benf parkıdır. Her yıl yaklaşık beş milyon kişi bu parkı ziyaret ediyor. Bu kadar insan ile bu kadar çok hayvan aynı mekânda olunca karşılaşma kaçınılmazdır.

 

   Dünyanın her yerinde milli parklar ve koruma alanları bu sorunla karşılaşmakta. Koruma altına alınan bölgeleri ziyaret eden insan sayısı arttıkça, vahşi doğa daha çok tehlikeyle karşılaşma olasılığı da artmaktadır. Hem bekçiler hem de ziyaretçiler için, Benf’teki en büyük sorun kara ayılar ya da boz ayılar olmuştur. Ayılar sadece vahşi doğada insanın karşısına çıkmıyor. Yollar, kamp alanları ve yazlık evler yaparak ayıların yaşam alanlarını işgal ediyor ve tehlikeli durumları kendimiz yaratıyoruz. Ayılar ve insanlar karşı karşıya kaldığında kaybeden taraf genellikle ayılar oluyor.

 

   Dünyanın her yerinde insan nüfusu artıyor. Hayvanların yaşam alanı gittikçe küçülüyor. Bu yüzden hayvanlar aynı toprak parçası için insanlarla savaşmak zorunda kalıyor. Belki de daha büyük sorunların kapısı aralanıyor. Bu insanlar kendi istekleri ile gezmeye çıkan turistler değildir. Aksine çiftliğinde, evlerinde yaşayan insanlar bir zamanlar yaban; bir ortamda yaşamaya çalışıyorlar. Kenya Afrika’nın muhteşem vahşi yaşamını görebileceğiniz inanılmaz bir ülkedir. Afrika’nın egzotik canlıları bitmek, tükenmek bilmez bir vahşiliğin içinde kendi yurdunda gözler önüne serilir. Ama burada Afrika’nın geniş düzlüklerinde bile insanlar ve hayvanlar toprak için verdikleri toprak savaşları sürmektedir. Açık düzlükler, köyler ve çiftlikler kuruluyor.

 

   Her yıl vahşi doğadaki hayvan nüfusunun yüzde dördünün yok olduğu kaydedilmiştir. Yani Kenya gibi bir ülkede bile, vahşi hayvanların yaşadıkları topraklara her geçen gün yayılan, artan insan nüfusu söz konusudur. Bu yüzden doğa tehdit altındadır. Durup düşünürseniz, filler gibi hayvanları nasıl karanlık bir gelecek bekliyor anlarsınız. İşte bu nedenle filleri daha rahat yaşayabilecekleri başka bir araziye nakletmek bütün emeklere değer. Binlerce yıldır dünya üstünde insanlarla, hayvanların beraber yaşamaları için yeterli toprak hep vardı. Ancak bugün yeni bir yılın eşiğinde durum değişeceğe benziyor. Vahşi doğa tehlike sinyalleri veriyor. Zamanımız ve toprağımız azalıyor.

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

1.panterler avladıkları avlarını ilk önce ne yaparlar?

2.milli parklarda insanların güvenliği nasıl sağlanır?

3.boz ayılar insanlara saldırır mı?

4.bir ayı ile karşı karşıya geldiğinizde yapacağınız en mantıklı şey ne olabilir?

5.Bir  fil ne kadar büyüklükteki bir alana zarar verir?

6.Sweetwaters korunağı nerededir ve burada hangi hayvanlar bulunur?

7.Meru Milli Parkı nerededir?

8.Bir filin ağırlığı ne kadardır?

9.Dünyanın en büyük fil nakil operasyonu nasıl yapılmış ve ne kadar sürede gerçekleştirilmiştir?

 

 

Kalahari Çölünün Hayvan Kümleri Ve Yaşam İlişkileri

 

   Zebra ve antiloplar Kalahari çölünün kuru ve sulu; kıtlık ve bolluk arasındaki insafsız döngülerinde yaşıyorlar. Yıllar boyunca aralıklı yağan yağmurlar Boteti Nehri yataklarını nerdeyse kurutmuş durumda. Bu rağmen Boteti Nehri kıyısında yaşayan nüfusun can damarı oluyor. Nehir kenarına gelen antilopları büyük bir sel baskını ya da hevesli timsahlar karşılamıyor.  Bu nehrin kıyılarında sadece kum var. Yinede hayta kalmak için yüzeydeki suya muhtaç olan binlerce hayvan kurak mevsimde gittikçe küçülen havuzlardan su içmek için Boteti Nehrine yürümek zorunda kalıyor. Son yağmurlardan sonra bazı hayvanlar kuru nehir yatağında temiz su bulmak için dâhiyane stratejiler geliştirdi. Mesela bu hayvanlardan biri olan zebralar tatlı su çıkana kadar toprağı eşeler. Yüzlerce çöl tavuğu zebra ve antilopların açtığı temiz su havuzlarından faydalanıyor. Fillerde temiz suya ulaşmak için hortumları ile toprakta derin delikler açarak suya ulaşmaya çalışıyorlar.

   

    Burada yaşayan sürüler beslenmek için kuru nehir yatağından kilometrelerce uzağa bir yolculuk yapmak zorunda. Ve tekrar su içmek için nehir kıyısına gelmek zorunda. Toplanan bulutlar ve uzaktan gelen gök gürültüsünün sesi ile sürüler bekledikleri anın geldiğini anlıyor. Sürüler doğuya doğru giderek yüzlerce kilometreyi aşıp otlayacakları yeni çayırları ve tatlı suları vaat eden yağmurları kovalayacak. Yağmur ile birlikte sayısız sinyal ortaya çıkıyor. Nem oranında yükselme, sıcaklığın değişmesi ve toprakta yumuşama gibi bir sürü yeni sinyal ortaya çıkıyor. Köklere ve tohumlara uzun süren uykularından kalkmalarını söyleyen mesajlar gidiyor. Yağmurun ardından Kalahari canlanırken hayatta bereketleniyor. Kalaharideki bütün hayvanlar zamana karşı bir yarışa girişiyor. Çünkü canlılar Kalaharideki canlılık bitmeden kendi ihtiyaçlarını en kısa zamanda temin etmek zorundalar. Yağmurdan sonra Kalaharideki kurak mevsim sona erdi. Yerini bolluk ve sulu araziler aldı. Burada yaşayan zebralar su ve ot bolluğunu en iyi şekilde değerlendirmeliler. Çünkü bu günler geride kalacak ve tekrar susuz ve kurak günler geri dönecek. Yenilenme mevsimlerinden sonra sürüler tekrar Boteti havuzlarına geri dönüyor. Geri dönen sürüler, tekrar uzun aylar boyunca zengin otlaklara geri dönemeyecek. Sürülerin ayrılması ile çayırlar terk edilmiş görünse de orada kalan canlılar var. Burada kalan canlıların da yaklaşan olumsuz hava şartlarına ve zor günlere karşı kendilerine göre önlemleri elbette var.


 Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

 

  1. Erkek çöl tavukları yavrularına suyu nasıl taşır?
  2. Kendilerini korumak için kilden kale şeklinde yapılar yapan canlılar hangileridir?
  3. Kalahariye yağan yağmur hangi canlının mezarının açılmasına sebep olur?
  4. Aç kaldığında kendi yavrularını bile yiyen hayvan hangisidir?
  5. Flamingoların çiftleşmesi için nasıl bir ortamın olması gerekiyor?
  6. Flamingolar uzun göç yolculuğunda sağ kurtulmayı başarabilecek mi?
  7. Dilinin uzunluğu bedeninin iki katı uzunluğunda olan bir hayvan varımıdır?
  8. Çiftleşebilen tek akkarınca türü hangisidir?

 

 

Kıyı Mercan Resiflerinde; Öldürücü Hayvanları, Mürenler, Ahtapotlar ve Köpek Balıkları

 

     Mercan resifleri her yıl türlü renklerle bezeli hayat kaynayan tropik bir cennet. Resifler çok eski bir canlı türüne yani köpek balıklarına ev sahipliği yapar. Bu katiller ağızlarında her türlü eti parçalayan keskin dişleriyle insan yiyen acımasız birer canavar olarak ün yapmışlardır. Ama köpek balıklarının bu ölümcül şöhretlerinin dışında da özellikleri var. Ekip çalışması, güç ve özel duyu organlarının bir arada kullanımı köpek balıklarının gerçekten öldürmek için tasarlandıkları anlamına geliyor. Okyanuslarda yaşayan diğer bir canlı ise jilet gibi keskin dişlere ve yıldırım hızına sahip olan müren balıklarıdır. Mürenlerin boyu üç metreye kadar varabiliyor. Bedeni sümüksü bir madde ile kaplıdır. Sümüksü ve ince olan bedeni kayaların dar girintilerinde yaşamak için tasarlanmıştır. Mürenlerin görme duyusu oldukça zayıftır. Zamanının çoğunu bir kaya yarığının içinde avını tuzağa geçirmek için saklanarak geçirir. Mükemmel koku alma duyusu görme duyusunun açığını kapatır.

 

   Ahtapotlarda mürenler gibi küçük kaya yarıklarını kullanırlar. Ahtapotlar mükemmel görme duyuları ve inanılmaz renk değiştirme yetenekleri sayesinde tehlikelerden uzak durabilirler. Ahtapotlar mürenlerin oldukça sevdiği bir yemektir. Resiflerde yaşayan diğer bir tür ise salyangozlardır. Bahçelerde yaşayan salyangozların aksine acımasız birer katildirler. Denizlerdeki büyük baraküda jileti andıran dişleri ile iri bir balıktır. Hız yapmak için yaratılmışlardır. Orak şeklinde bir kuyruk yüzgecine, uzun hidrodinamik bir gövdeye sahiptir. Baraküdaların dişleri yakalamak ve çiğnemek için değil. Kesmek ve parçalamak için tasarlanmıştır.

 

     Resiflerde bunların yanında denizyıldızı ve denizkestaneleri de yaşar. Denizyıldızları tüp şeklindeki yüzlerce küçük ayak üzerinde hareket eder. Bu ayaklardaki emme mekanizması bir denizkestanesinin kabuğunu yararak açabilecek güçtedir. Uzaylı yaratıkların sadece uzaydan geldiğini zannederiz. Ama resiflerde gerçektende bu dünyadan değilmiş gibi görünen tuhaf bazı yaratıklar vardır. Mürekkep balıklarının bilinen seksen türü bulunmaktadır. Mürekkep balıkları çarpıcı bir şekilde renk değiştirerek gövdesinin dış görünüşünü tamamen farklılaştırabilir. Mürekkep balıkları derilerindeki kromotofor denilen renk hücreleri ile oynayarak derilerinin pigment dağılımını değiştirebilirler. Bu değişim kamuflaj amacıyla hayvanın saklanmasını sağlar. Resif gözümüze cennet gibi görünebilir. Ama burada bile can alıcı bir kural hâkimdir. Yaşamak istiyorsanız öldürmek için tasarlanmış olmak zorundasınız.

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

1. Köpek balıkları avlanırken hangi duyu organlarını kullanırlar?

2. Köpek balıkları karanlıkta görebilir mi?

3. Ahtapotlar tehlikeli bir durumda kendilerini nasıl korur?

4. Müren kendini ahtapottan nasıl kurtarır?

5. İskorpit balığı nasıl bir avlanma stratejisi gösterir?

6. Miğfer kabukları denizkestanelerini nasıl avlar?

7. Denizde yaşayan kaplan varımıdır?

8. Elektrik üreten balık hangisidir?

  

Ormanların Ölümcül Hayvanları

 

   Ormanlar neredeyse yeryüzünün üçte birini kaplar. Bizde bu karmaşık ekosistemle ilişki içindeyiz. Ormanlar dünya genelinde yeryüzüne düşen yağmurların yarısını artırarak bize hayat kaynağımız olan temiz suyu sağlıyor. Sadece yeryüzünde bir milyar insan hayatı ormana bağlıdır. Bunun yanında yeryüzünün en yırtıcı hayvanlarının da yaşam alanıdır. İnsanlarla en yakın akraba olan şempanzelerdir. Genlerimizin %98 i şempanzelerle aynıdır. Bazı şempanzelerin boyu bir metreyi geçebilir. Ağırlıkları da 60 kg. civarında olabilir. Şempanzelerin karşılıklı kurdukları ilişkiler insan ilişkilerine çok benzer. Duyarlılık işbirliği ve hatta acıları bile yaşayabilen canlılardır. Ama onların bir özelliği de zaman zaman ölümle sonuçlanan saldırganlıklarıdır. Şempanzelerin yaşam alanı Afrika ormanlarıdır. Kuzey Afrika’da dağ aslanları; güçlü ve gizlilik içinde yaşayan ölümcül hayvanlardır. Avlanırken avının yanına konuşlanır ve görünmeden saldırmayı planlar. Yetişkin bir dağ aslanı 90 kg ağırlığa ulaşabilir. Dağ aslanlarının 1,5 cm uzunluğundaki pençeleri daimi olarak jilet gibi keskindir. Küçük memeliler ve kuşlarla beslenirler. Dağ aslanı bir günde 16 km. den fazla yol kat eder. Güçlü arka ayakları dağ aslanını bir sıçrayışta 14 m. Uzağa atar.

 

   Dünyanın en ölümcül yılanı olan Afrika ağaç yılanı güçlü hemotoksik zehri baş ağrısı ve mide bulantısına neden olur. Hemen müdahale edilmezse iç kanamaya sebep olur ve ölümle sonuçlanır. Afrika ağaç yılanı yaşamının büyük bir kısmını ağaçlarda geçirir. Boğa yılanı yaşayan en büyük yılanlardan biridir. Uzunluğu 4 metre ağırlığı 25 kg üzerindedir. Bu yılanlar avlarına sarılarak ve boğarak öldürür. Boğa yılanı kendinden büyük avları yutarak yiyebilir. Kral kobra ormanın en zehirli yılanlarından biridir. Dünyadaki ormanlar aç gözlü küçük canlılara ev sahipliği yapıyor. Bazıları avlanırken açık seçik kendini belli ederken bazıları da sinsice saklanıp bekler. Buldo karıncaları serçe parmağımızın tırnağı ancak vardır. Büyük bedeni, uzun bacakları, zehirli iğnesiyle kanatsız bir arıya benzer. Ormanda yaşayan diğer küçük bir hayvan olan kırkayak karşısına çıkan her şeye saldıran etçil bir hayvandır. Türünün en iyisidir. Kırkayağın uzunluğu 30 cm’ ye ulaşabiliyor. Düz bedeni 20’den fazla belirgin bölümlere ayrılmıştır. Zırh gibi bir kabukla korunur ve bir dizi bacakları vardır. Bu bacakların bir kısmı ölümcül bir zehir teşkil eder. Bu canlı, zehri azı dişleriyle avına enjekte eder. Ormanlar birçok muhteşem hayvanı bünyesinde barındırır. Bunlardan biri de yırtıcı olan kara amerikan ayısıdır. Bu ayı balıktan böğürtlene kadar doğada birçok besinle beslenir. Bu ayılar kış uykusuna yatmadan önce kilo almak zorundadırlar. Kara ayıları saatte 50 km hızla koşarlar. Ayağa kalktığında boyu 2 m’ yi geçer ve 250 kg ağırlığındadır. Üstün bir koku alma duyusuna sahiptir. 1.5 km öteden avının kokusunu alır.


Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Madagaskar Adasının özellikleri nelerdir?
  2. Dünyanın en büyük ve tabak şeklindeki örümceği hangisidir?    
  3. Yırtıcı bir kedi olan fosa nerede yaşar?
  4. Leoparların gece avlanmalarının sebebi nedir?
  5. Afrika ağaç yılanlarının zehirlerinin iyi kavramasına yardımcı olan yapı nedir?
  6. Afrika ağaç yılanlarının en sevdiği avları hangi hayvanlardır?
  7. Dağ aslanı bir sıçrayışta yaklaşık olarak kaç metre yüksekliğe ulaşır?
  8. Şempanzelerin yayılış alanları nerelerdir?

 

 

Öldürmeye Programlanmış Böceklerde Hayat Döngüleri ve Avlanma Yöntemleri

 

    Zamanın başlangıcından beri bir savaş sürmekte. Doğanın en küçük askerleri makro gladyatörlerin arasındaki savaş dört milyon yıldır sürmekte. Bakteriden böceklere bu canlıların yaşadığı her şeyi göreceğiz. Bu canlılar boyutlarının küçüklüğünü sayıları ile telafi ediyorlar. Ordular halinde yaşayan bu canlılar dünyadaki en kalabalık, vahşi ve saldırgan yaratıklarındandır. Karıncalar karşılaştıkları her hayvana savaş açmaktan korkmayan bir ordu gibidir. Farklı birimlerden oluşan bu ordu vücuttaki hücreler gibi bir arada çalışır. İskoçya’nın kırlarında karıncalara eş değer başka bir makro gladyatör daha yaşar. Burada yaşayan makro gladyatörler tahta karıncılarıdır. Tahta karıncalarının yaşadıkları koloniler ordu karancılarına göre daha küçüktür. Bunlarda ordu karıncaları gibi koku kullanır ve birlikte çalışırlar. Doğadaki üç canlıdan biri böcek familyasındandır.

 

 

   Tank benzeri makro gladyatörler dünyanın her yerinde olabilirler. Tank böcekleri kaya gibi sert zırhlarını avlanmak için kullanmaz. Bir dişiye sahip olmak istediğinde açtığı savaşta kullanır. Bu karıncaların içinde köpek balığı gibi avlanan böceklerde bulunur. Bu böceklere topaç böcekleri denir. Topaç böcekleri gökyüzünü ve suları izleyen iki farklı loba ayrılmış gözlere sahiptirler. Birçok böcek avını yakalamak için tuzak kurar. Bu sanatın ustası karıncaları unutmamak gerekir. Karıncalar avlarını yakalamak için görünmemek için çukurlara saklanırlar ve avlarını beklerler. Karıncaların bir türü aslan solucanı geometrik bir çukur kurarak tuzak kurar. Hiçbir makro gladyatör sekiz bacaklı örümceklerden korkunç olamaz. Örümceklerin farklı tipte birçok ağı vardır. Örümcekler arasında bir tür olan karadul akrebi bile etkisiz hale getirebilir. Akrepler karadul örümcekleri için birer avdır. Makro gladyatörler içinde bulunan eşek arıları larvalarını korumak için çamurdan odalar yapar. Bazıları da yumurtalarını canlı bir tırtılın ya da kelebeğin üzerine yumurtlarlar. Canlı tırtılın üzerine konan yumurtalar kurbanlarını içerden yiyerek gelişimini tamamlarlar. Bu katil eşek arılarının larvaları kurbanlarının canlı olmasına aldırmazlar. Dünyada yaşamın oluştuğu ilk günlerden beri yaşanan savaş artık kontrolden çıkmış durumda. Makro gladyatörler her yerde bulunabilir.

 Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Makro gladyatörler arasında en korkunçları hangileridir?
  2. Ordu karıncaları arasındaki iş bölümü nasıl yapılıyor?
  3. Karıncaların en büyük düşmanı hangi hayvandır?
  4. Tank benzeri böcekler hangileridir?
  5. Bahçıvan dostu olarak bilinen böcek hangisidir?
  6. Örümcekler neden ve nasıl ağ örerler?
  7. Ağlarını yanlarında taşıyan böcekler var mıdır?
  8. Avlarını öldürmeden önce felç eden makro gladyatör hangisidir?

 

 

 

Öldürmeye Programlanmış Deniz ve Çöl Canlılarında Avcıların Tuzakları ve Et Obur Bitkiler

 

   Gezegenimizin her yerinde katillerin saklanacakları yerler var. Dünyamızın çeşitli dokuları yaratıkların görülmeden görmesi için sayısız fırsat sağlar. Kurallara göre hazırlıksız yakalanmak ve kurnazlık, yaşam ile ölüm arasındaki farkı belirleyen stratejilerdir. Bu stratejinin bir örneği olan Güney Afrika’nın Atlantik kıyısındaki Namidya çölünde de yaratıkların iyice uzmanlaşmış olması gerekir. Namidya çölü dünyanın en eski çöllerinden biridir. Bu çölde yaşayan birçok canlı var. Namidya çölünde namidya yandan çaplı yılanı çölün 65 derecelik kızgın kumunda uygun biçimde hareket edebiliyor. Yılan bir yerde fazla kalsa yanma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir. Bir defada vücudunun sadece iki boğumu yere temas eden yandan çaplı yılanın, vücudunun büyük bölümü hareket esnasında kuma değmiyor. Böylece sıcakla etkileşim azalıyor ve hareket olanağı kazanıyor. Namidya yandan çaplı yılanı çölde hayatta kalma sanatını mükemmel bir hale getirmiş. Kızgın kumlarda neredeyse susuz yaşamaya çok uygun.

 

   Mercan resiflerinin su altı dünyası hem avcı hem de av için zorlu bir ortamdır. Labirente benzeyen bu karmaşık ortam oyuklar ve yarıklarla dolu olan bir yer. Burada başarı çoğunlukla en iyi saklambaç oynayanın oluyor. Dereler ve tatlı su göllerinde adeta bilim kurgu filminden çıkmış gibi görünen çok sıra dışı bir katil gizlidir. Doğaya en iyi uyum sağlamış avcılardan biri de tatlı su polipleridir. Tatlı su poliplerinin beyni yoktur. Sadece sinir hücrelerinden oluşan bir ağa sahiptirler. Temel sinir sistemleri olmamasına rağmen dokunuşa tepki verirler. Katil deyince aklımıza hemen bitkiler gelmez. Ama bitkiler en iyi kamufle edilmiş katillerden biridir. Güçlü ve hızlı koşan katiller olmayabilirler ama çiçekleri birer katil etoburlardır. Sürahi çiçeklerinin çekici renkleri, kokuları ve nektarı kurbanları kendilerine çeker. Bazı sürahi çiçeklerinde diğer çiçeklere benzeyen ültraviyole desenler bulunur. Sürahi bitkilerinin ağız kısmında bol miktarda nektar üretilir. Anacak nektara ulaşmak için bitkinin kaygan kenarına basmak şart. Buradan kayan böcekler daha aşağıda bulunan ve sindirim salgılarından oluşan bir havuza düşer. Etobur bitkiler mevcut yetersiz besin kaynaklarına katkıda bulunmak için bu gibi yaratıcı yöntemler geliştirmiştir.

 

    Gizli katillerin dünyasında kamuflaj sayesinde kurbanlar avcıları görmekte zorlanıyor. Saklanacak çok az yer bile olsa ölümcül avcılar yetenekleri sayesinde gizlice iş başında.

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Yandan çaplı yılan nasıl avlanır?
  2. Dil balıkları nasıl avlanır?
  3. Ahtapotlardaki renk değişimi nasıl olur?
  4. Ahtapotların kolları nasıl bir yapıya sahiptir?
  5. Su polipleri zehirlimidir?
  6. Mantar sineği larvaları avlarını yakalamak için nasıl bir yöntem kullanırlar?
  7. Avını yakalamak için solucan taklidi yapan hayvan hangisidir?
  8. Mayın tarlasına benzer çukurlar kazarak ölüm tuzakları oluşturan canlı hangisidir?

 

 

Öldürmeye Programlanmış Okyanus Biyomundaki Canlıların Hayat Döngüsü

 

Deniz sürprizlerle dolu olabilir. Pasifik’in ortasında bir dizi ada uzanır. Eğer bir Albatrossanız burası çocuk yetiştirmek için iyi bir yer. Değişik deniz kuşları farklı uçuş tarzları için tasarlanmış. Pafin gibi bazılarının çevik uçuşa uygun kısa kanatları var. Sümsük kuşu gibilerinse dağılmak için kanatları arkaya katlanıyor. Oysa Albatrosun dev kanatları havada süzülmek için tasarlanmış. Rüzgâr hızlanınca bu genç Albatrosların kanatlarını ilk kez deneme zamanı da geliyor. Ebeveynleri çoktan gitti. Bu genç deniz kuşları için ilk zorlu sınavdı bu. Açık denizlere gitmeden önce uçmayı öğrenmek zorundadırlar. Şu an yapmaları gereken ilk şey, kanatlarını kuru tutmak için sudan uzak durmak. Ancak uçmayı yeni öğrenirken suya düşmek kaçınılmaz oluyor. Eğer suya düşerlerse kuru toprağa varmak için ellerinden geleni yapmalı ve tekrar denemeliler. Her yıl aynı yerde üremenin kötü tarafları var. Avcılar bu mevsimde bol bol genç ve kolay hedefler olduğunu öğreniyor. Kaplan köpek balıkları yemek konusunda fazla seçici değildir. Albatroslar uçmayı öğrenirken, köpek balıkları da saldırı tekniklerini geliştiriyor ve yavrularını yakalamakta gittikçe ustalaşıyor.

 

Denizlerdeki fırtınaların suyun altında dramatik etkileri olabilir. Bazı hayvanlar için kıyıya yakın türbülanstan kurtulmanın en iyi yolu daha derin ve sakin sulara gitmektir. Güneş denizin üst kısmını ısıtır. Denizde yaşayan birçok katil avlanmak için bu bölgede dolaşır.

 

Okyanuslar bu gezegenin en büyük doğal özelliğidir. Onlar olmazsa yeryüzünde hayatta olmazdı. Uçsuz bucaksız denizlerde şaşırtıcı hayvanlar bu sulu dünyanın zorlukları karşısında hayatta kalmak için evrim geçirdi. Kamuflaj, hız, takıma çalışması, şaşırtıcı avlanma teknikleri bütün bunlar dünyadaki okyanus yaratıklarının öldürmeye programlandırıldıklarını gösteriyor.

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

 

1. Plankton nedir?

2. Planktonları hangi hayvanlardan beslenir?

3. Yeryüzündeki en büyük yaratık hangisidir ve özellikleri nelerdir?

4. Deniz kaplumbağalarının özellikleri nelerdir?

5. Köpek balıklarının en zayıf noktaları nelerdir?

6. Balinalar hangi yolla nasıl avlanırlar?

7. Yunuslar nasıl avlanırlar?

8. Melek köpek balığını bilir misiniz?

 

 

Savanada Hayvanlar Konuşuyor ve Sürü Kümeleri Çocuklar İçin

 

   

   Savanada hayvanlar konuşuyor. Leny ilgiye aç, veronika sadece aç, savanlarda işler her zamanki gibi yürüyor. Bir su aygırı her zaman gibi suyumuzu tüketiyor. Domuzlar kendi aralarında konuşuyor. Bir su aygırı her zaman olduğu gibi su banyosu yapıyor. Domuzlardan biri dünyadaki sular tükenince ne olacak? Hepimiz susuzluktan öleceğiz karşılığını verir.  Diğer domuz da karşılık verir. O zaman bu durumla ilgili hayvanları toplayalım ve bir toplantı yapalım der. Savan sakinleri toplamaya karar veren domuzlar, herkesi çağıracaklarını bildirirler. Aslanları çağıramayacaklarını söylerler. Çünkü aslanlar toplantıya katılan bütün aslanları yer. Su kıtlığı ile ilgili toplantıya hayvanları çağırmaya başlayan domuz, hayvanlardan olumlu yanıt almayınca:  toplantıya katılanlara pasta vereceğim demesiyle, çoğu hayvan toplantıya katılacağını söyler. Akbabalar bu toplantının kendileri için fırsat olacağını düşünerek aslanlara haber verirler. Çünkü bu toplantıya katılan hayvanların çoğu aslanlar için güzel bir ziyafet olacak bu kadar hayvanın bir arada olması aslanlar için kolay bir av demektir. Aslanlardan arta kalanlar ise leş yiyiciler için bulunmaz bir fırsattır. Su kenarında su kıtlığıyla ilgili toplantıya çoğu hayvan katılıyor. Domuzun siyasi kariyeri için bu önemli gelişmedir. Domuz toplantıya katılmak için çoğu hayvana çeşitli vaatlerde bulunmuştu. Toplantı da bu vaatlerini yerine getiremeyince çoğu hayvan domuzun bu tavrını beğenmedi. Domuz toplantı esnasında kendini dinleyen hayvanlara kaba davrandı. Bu yüzden hayvanlar, toplantıyı terk etmeye başladılar. Bu toplantının onlar için bir fırsat olduğunu düşünen aslanlar toplantıya katılan hayvanlara saldırdılar. Bu beklenmedik gelişme domuzu zor durumda bırakmıştı. Ailesi domuzun su kıtlığı için hayvanları su kenarında bir toplantıya çağırmanın doğru bir karar olmadığını söyleyerek domuzu teselli etmeye çalıştılar. Siyasi kariyeri yerli bir oluştu domuzun. Bu gelişmeler yaşanırken maymunlar da çiftleşmelerinde, görülen kavgalar güçlü olanın kavgada galip çıkmasıyla kavga son bulur. Maymunlar birbirlerinin sırtındaki parazitleri ayıklarlar. Savanların bu bölümde hayvanları üstünlük savaşlar, yaşam mücadelesi, hayatta kalma savaşlarını göreceğiz. Savan olimpiyatlarında hayvanların mücadelesine sahne olacaktır. Bu alanda her türlü etkinlikler vardır. Erkek aslanlar genelde tembeldir. Avlanan genelde dişi aslandır. Dişi aslanlar, yavruların eğitini üstlenirler. Çok çeşitli avlanma yöntemleri vardır.  Demir foklar deniz kıyısında dinlenirler. Yüzme ve sörf yaparlar. Müsabaka başlıyor. Müsabakalar çetin geçiyor. En hızlı olan müsabakayı kazanıyor. Müsabakalar diğer hayvanlar arasında da devam ediyor. Çeşitli hayvan türleri arasında görülen rekabet, grup liderliği ve çiftleşme amaçlıdır. Antiloplarda, geyik vb. hayvanlarda görülen rekabet çiftleşme ve grup liderliği içindir. Müsabakayı kaybeden hayvan gurubundan atılır.

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

S1. Yabani kedilerin özellikleri nelerdir?

S2.  İklim değişikliği sonucunda savanda meydana gelecek olası değişimler nelerdir?

S3. Kertenkeleler ne ile beslenirler?

S4.  Savanda en çok su tüketen canlı hangisidir?

S5. Savanda yapılacak toplantının güvenliğini hangi hayvan sağlayacaktır?

S6. Fillerin besin kaynakları nelerdir?

S7. Aslanların avlanma teknikleri nelerdir?

S8. Fillerin ağırlığı yaklaşık kaç tondur?

 

 

Sınırdaki Hayvanları (Nesli Tükenmek Üzere Olan Hayvanları )Üretip Vahşileştirme Çalışmaları

 

 

   Galapagos adasında dev bir kaplumbağa dünyadaki en yalnız hayvanlardan biri. Bu kaplumbağa dünyadaki en yalnız hayvandır. Otuz yedi yıl önce araştırmacılar bu kaplumbağanın geriye kalan son bir hayvan olduğunu buldu. Kendi türleri içinde hayatta kalan son bir kaplumbağa türüdür. Ama bir açıdan bu yalnız kaplumbağa hiçte yalnız değil. Bilim insanları günde yüze yakın türün yok olduğu konusunda insanları uyarıyor. Çin’in nadide hazinelerinden biri dev yumuşak kaplı bir kaplumbağadır. Çin’in hızlı modernizasyonu bu kaplumbağaların yaşam alanını yok etti. Aşırı avlanma son kalanlarında ölümüne sebep oldu. Bu kaplumbağanın yani Rafetus kaplumbağasının Çin’de bir hayvanat bahçesinde geniş bir hayran kitlesi var. Çünkü bu hayvan gezegende bilinen kendi türü içindeki son dişi kaplumbağadır. Şu an seksen yaşında olan bu kaplumbağa yirmi dört saat gözetim altında. Rafetus kaplumbağaları Çin’in yok olan son doğa harikası olması kaçınılmaz gibi görünüyor. Aslında rafetus kaplumbağalarından bir tane daha da var. Bu erkek rafetus kaplumbağası dişiden tam 965 km uzaklıkta. Bu kaplumbağada Çin’de bilinen son erkek rafetus kaplumbağası. Bu kaplumbağaların soyunun tükenmemesi için çiftleştirilmesi gerektiğini söylüyor araştırmacılar. Bu çiftleşmenin gerçekleşmesi için bir grup biyolog beraber çalışıyor. Bu biyologlar bu iki kaplumbağayı aynı ortama getirerek çiftleştirmeye çalışacak. Tabi bu iş pek kolay olmayacak.

 

 

   Endonezya’da da ender rastlanan bir hayvan için önlemler alınmıştır. Bu hayvan yılda en fazla iki ya da üç kez görülebilir. Bu hayvan yılda en fazla iki ya da üç kez görülebilir. Bu bir sumatra gergedanıdır. Bu gergedanlar melodik seslerle iletişim kuran tek gergedan türüdür. Gergedanlar arasında en küçük ve en tehlikeli olan gergedan sumatra gergedanıdır. Bugün yaklaşık bin hayvan türü vahşi doğada mevcut. Yirmi yıl önce bir tane bile yoktu. Her hayvan hayat döngüsünde birer halkadır. Doğadaki her hayvan bu gezegenin bir parçası şeklinde yaratılmıştır. Bir türün ölümünün, çevresindeki diğer canlıları etkileme olasılığının yüksek olduğu bilinmekte. Yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan her hayvan üzerinde yaşadığımız yaşam destek sistemi için birer tehdit. Suyun saflığı, yediğimiz besinlerin oluşumu, soluduğumuz hava bizim dünyamız. Hayatlarımız mümkün kılmak için çok çeşitli canlıların varlığına ihtiyacımız var.


Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Sumatra gergedanları insanlar tarafından neden avlanmaktadır?
  2. Sumatra gergedanlarının soyunu tükenmemesi için nasıl bir önlem alınmış?
  3. Katar çölünde hangi tür hayvanlar bulunur?
  4. Türleri tükenmekte olan kuşlar nasıl koruma altına alınmıştır.
  5. Vaşakların korunması için nasıl bir yol izlenmiştir?
  6. Lemurları tanır mısınız?
  7. Rafetus kaplumbağalarının çiftleştirilmesi gerçekleştirildi mi?
  8. Yok, olan bir türe tekrar hayat verilebilir mi?

 

Vahşi Rusya Kafkasya’daki Hayvanlar ve Diğer Canlıların Hayat Döngüsü-Özellikleri

 

   Doğu ile batı arasında köprü oluşturan Rusya on bir zaman dilimi ve iki kıtada uzanır. Rusya’nın nüfusu 140.000.000 dur. Ama Rusya’nın çoğu yeri yaşamaya veya ulaşıma uygun değildir. Karadeniz ile Hazar Denizi arasında yaklaşık Kaliforniya büyüklüğündeki Kafkaslar ekim bakımından eşsiz bir doku oluşturur. Kafkasların yüzey şekilleri dünyanın diğer bölümlerine meydan okuyabilir güzellikte bir doğaya sahiptir. Kafkasya’nın kuzeyinde bulunan yeşil tepelerinde sadece buraya özgü Kafkas dağ keçisi yaşar. Bu hayvanlar engebeli arazide saatte 50 km/hız yapabilir ve 2 metreye kadar sıçrayabilir yetenektedirler. Geniş yüzeyli akciğerleri sayesinde baş döndürücü yükseklerde düşük oksijene dayanabilirler. Bu keçilerin yapıları aşırı soğuğa ve yüksekliğe uyum sağlamıştır. Büyük Kafkas dağlarında görkemli doğal mucizelerin yanı sıra herkese yetecek kadar otlak ve ormanlık alanlar bulunur. Kafkas dağlarının Karadeniz’e bakan yamaçlarında yamaç yağışlarına bağlı olarak 4500 mm yağış oluşmaktadır. Bunun sonucunda bu dağlarda çok sayıda bitki ve hayvan türü yaşamaktadır. Sadece 440.000 km² olan Kafkas dağları zıtlıklarla doludur. 400 km doğuda yüzey düzleşerek hazar çukurunu oluşturur. Hazar çukuru, Rusya’nın en alçak noktasıdır. Deniz seviyesinin yaklaşık 30 metre altında olan bir yerdir. Kafkas dağlarının güneyine gidildiğinde ise topraklar kurak ve çorak bir hal almakta. Kafkasların güneyinde daha çok tuz kaplı göller bulunmakta. Kafkaslarda yüzey şekilleri kısa mesafelerde tamamen değişebilmektedir. Hazar çukurları kısa mesafelerde yerlerini yeni bir yeryüzü şekli olan kuzey Kafkasya steplerine bırakıyor. Kafkaslar çok değişik yeryüzü şekillerine sahiptir. İnanılmaz çeşitlilik içeren bu bölgenin doğu sınırında dünyanın en büyük kapalı denizi olan Hazar Denizi bulunur.

 

   Ancak Kafkas Dağlarının her tarafı yaşamaya uygun değil. Kafkas dağlarının orta kısmındaki sarp kayalıklar ay yüzeyi kadar zorlu ve acımasızdır. Burada bitkiler bile yaşama zor tutunduğundan herhangi bir hayvanın yaşadığına inanmak zor. Ama bu gibi sarp kayalıklarda bile yaşayan hayvan türleri bulunabilmekte. Buraya mükemmel uyum sağlamış yaban keçileri bu sarp kayalıklarda yaşayan bir türü. Kafkas Dağlarının en yüksek zirvelerinde ise hayat belirtisine rastlamak imkânsız bir durum gibi görünüyor. Yüksek kesimlerde çoğu zaman kalınlığı yedi metreyi bulan kar gözün alabildiğince uzanabilmekte. Bu yüksek zirvelerde sessizliği sadece rüzgârın sesi ve çığın uğultusu bozuyor. Dik yamaçlı Kafkas Dağları Rusya’nın en çok çığ düşen bölgesidir. Geniş ve gerçek bir vahşi doğa olan Kafkaslar Rusya’nın özünü oluşturuyor.

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

1. Kafkas Dağları kaç km boyunca uzanır?

2. Kafkas Dağlarında kaç çeşit bitki yetişmektedir?

3. Kafkaslardaki yaban domuzları kaç kiloya kadar çıkabilir?

4. Avrasya vaşakları yavrularını nasıl büyütürler?

5. Akbabalar kaç yıl yaşarlar?

6. Dağıstan’daki sosyal kuşlar hangileridir?

7. Hangi hayvan cam gibi parçalanan bir kuyruğa sahiptir.

8. Yaban domuzları yavrularını nasıl birbirinden ayırır?

 

 

Vahşi Rusya Kuzey Kutup Hayvanlarının Yaşam Döngüsü Ve Özellikleri

 

Rusya dünyanın en büyük ülkesi olan bir ülkedir. Geniş ormanlardan ıssız çöllere, yüksek dağlardan iç denizlere kadar çeşitlilik içeren yüzey şekillerinin hepsini barındıran bir yerdir. Kuzey kutupta bulunan Rusya’nın okyanusları buza dönüşerek kara ve deniz birbirine karışır ve yüzey büyür. Kuzey kutbundaki buz örtüsü Avustralya’nın buz örtüsünün iki katırdır. Kuzey kutbundaki bu yüzeyinin hem üstünde hem de altında bu ortamlara uyum sağlamış bin bir çeşit canlı bulunmaktadır. Bu ortamlara uyum sağlamış hayvanlardan biri de antarktik fokudur. Normalde yalnız yaşayan binlerce antarktik foku yavrularını dünyaya getirmek için burada toplanır. Bu foklar yavrularını dünyaya getirmek için buz yüzeyine çıkar ve yavrularını buraya bırakırlar. Bu foklar kalabalığın içindeki yavrularını ya sesinden ya da kokusundan tanırlar. Kendi yavrularından başka diğer yavru foklarla ilgilenmezler. Antarktik fokları yavrularını sadece on iki gün emzirir. Anne foklar yavrularını terk ettikten sonra yavruların on gün içinde denize dalmadan önce su geçirmez postlarını oluşturmaları gerekiyor. Yavru fokların anne tarafından sütten kesilmesi çiftleşme döneminin başladığına işarettir. Böylece antarktik foklarının döngüsü tamamlanmış olur.

 

   Fokların yanı sıra kuzey kutbunda yaşayan hayvanlar arasında kutup ayıları da vardır. Kutup ayıları hayatlarının büyük bölümünü buzların üstünde fok avlayarak geçirir. En kalabalık ayı popülâsyonu kuzey kutbunda bulunan Rengıl denilen adada toplanmıştır. Kuzey kutbunda bulunan Rengıl Adası en yüksek biyo çeşitliliğe sahip bir yerdir. Her mayıs ayında 150.000 çift kar kazı kışı geçirdikleri Kuzey Amerika’dan Rengıl adasına göç eder. Haziran ayının gelmesiyle Rengıl Adsıda değişime uğruyor. Bu adada haziran ayının gelmesiyle 400 den fazla bitki türü yeşerir. Bitkilerin ortaya çıkmasıyla adada çeşitli hayvanlarda belirir. Kuzey kutbunda iklim çok çabuk değişebiliyor. Haziranda bile bazen kar yağabiliyor. Ama yağan kar ağustos güneşine dayanamaz ve çabuk erir. Ağustos ayında ada çevresindeki buz kütleleri kırılmaya başlar. Günler kısalıp soğurken adaya misk sığırlarının mevsimi olan sonbahar gelir. Eylül ayında adanın her tarafında bulunan erkek misk sığırları üstünlüklerini kanıtlayabilmek için toplanır. Düzlükler seksizleşip sıcaklar düşmeye devam ederken ada sadece kutup ayılarına kalıyor. Burada ekim ayı ile beraber sıcaklık hızla düşmeye başlar. Kırık buz sahaları tekrar kıyıya gelip kaynaşarak donmaya başlar. Isırıcı soğuk ve şiddetli fırtınaların hüküm sürdüğü artik dünyasında doğa acımasızdır.

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Kutup ayılarının asıl renginin siyah olmasına karşın neden beyaz görünür?
  2. Misk sığırları kendi aralarında neden kavga eder?
  3. Hangi geyik türünde her iki cinste boynuz bulunur?
  4. Kutup baykuşları yeterli besinin olmadığı yıllarda ne yaparlar?
  5. Kutup tilkileri bir seferde kaç yavru doğurur?
  6. Kutup ayıları avlanmak için neye ihtiyaç duyarlar?
  7. Bir kutup ayısının ağırlığı maksimum ne kadardır?
  8. Morslar suya neden batmaz?

 

 

 

Vahşi Rusya Sibirya; Karibo (Kutup Geyiği), Dağ Koyunu, Dağ Keçisi, Mis Geyiği, Acem Geyiği ve Baykal Gölü Canlıları

   Birleşik Krallığın yetmiş katı büyüklüğünde olan ama sadece iki katı kadar nüfusa sahip olan Rusya hala dünyanın en büyük el değmemiş doğasına sahip bir yer. Dünya kara parçalarının neredeyse %10 unu Sibirya’yı oluşturuyor. Adı dondurucu soğuklarla özdeşleşmiş olsa Sibirya’nın bazı yerlerinde sıcaklık kırk dereceye kadar çıkabiliyor. Ama Sibirya denince akla hemen kar gelir. Sibirya’da hayat kış boyunca durmaz. Sadece bölge sakinleri için işler biraz zorlaşır. Sibirya’da kuzgunlar sabahı karşılarken Avrasya kurtları kürkleri ile soğuktan korunur. Bu sosyal hayvanlar sürüler halinde yaşar ve avlanırlar. Büyükçe bir kurt sürüsü 13.000 km² bir bölgeye hâkim olabilir. Sibirya’nın kuzeyinde cennetten bir tabloyu andıran Yakutistan yer alır. Burası aynı zamanda kuzey yarım kürenin en soğuk yeri. Burada sıcaklık − 70 ºC ye kadar düşebiliyor. Burada yaşayan yakut atları buradaki soğuklarla mücadele etmek zorundadır. Sibirya’nın bir başka yerinde ormanın gölgelerinde sır dolu hayvanlar saklanmakta. Sibirya’da yaşayan kuzgunlar hem yırtıcı hem de zeki hayvanlardır. Kuzgunlar otuzdan fazla ses çıkarabilirler. Burada yaşayan bir diğer hayvan türü ise kurtlardır. Kurtlar kış uykusuna yatmadıkları için sürekli av peşinde gezerler.

 

   Tayga adı verilen iğne yapraklı orman hattı Sibirya’yı kuzeyden kuşatır. Dünyanın en büyük ormanı olan bu orman 7.000.000 km² ye yayılmıştır. Ve nihayet ilkbaharda hava ısınıyor ve buz tutmuş nehirler çözülüyor. Buzun erimesiyle beraber burada yeni canlılar ortaya çıkıyor. Baharın gelmesiyle Sibirya’daki doğal manzara büyük ölçüde değişiyor. Sibirya’ya ilkbahar geldiğinde setler açılır. Bin yıl boyunca coşkun sular, sert kayalar ve çam ormanları yığılmalar getirmiş durumda. Sibirya’nın güney doğusunda suyun çoğu dünyanın en büyük tatlı su gölü olan Baykal Gölü’ne dökülür. Bu devasa boyutlardaki dünyadaki tatlı suyun %20 sini barındırır. Kışın gelmesiyle beraber Baykal sularının yüzeyi yavaş yavaş buz tutmaya başlıyor. Göl kısa süre içinde yaklaşık bir metrelik bir buz örtüsüyle kaplanıyor. Kar yeniden dağların ve ormanların üzerini örtmeye başlıyor. Uzun kış soğuğu boyunca Baykal Gölü düz geniş bir alandan kristal bir alana dönüşüyor.

                 Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Yakut atları soğuğa nasıl dayanabiliyor?
  2. Misk geyiklerinin en dikkat çekici yanları ne olabilir?
  3. Yakutistan’da hangi tür hayvanlar yaşar?
  4. Karibolar kendilerini soğuktan nasıl korur?
  5. Karibolar yakutlar için neden değerli hayvanlardır?
  6. Ceylanlar saatte kaç km/hız ile koşabilirler?
  7. Dünyanın en iri koyunları hangileridir ve nerede yaşarlar?
  8. Kış için en çok besin stok eden hayvanlar hangileridir?
  9. Baykal gölünde nasıl bir yaşam var?    

 

 

Vahşi Rusya’nın Gizemli Ormanları Ve Nehirlerinde Yaşayan Hayvanların Yaşam Döngüleri (Asya Leoparı Ve Kaplan)

 

   Rusya dünyanın en büyük ülkesi olan bir yer. Avrasya’nın son büyük vahşi dayarlarından bir yerdir Rusya. Rusya’daki vahşi topraklar nadir ve sıra dışı hayvanlara ev sahipliği yapıyor. Rusya’nın vaşi topraklarında ve ağaçları arasında nadir görülen amur leoparına rastlamak mümkün. Vahşi doğada amur leoparlarından sadece otuz tane bulunmakta. Dolaysıyla soyu tükenmeye yakın olan büyük kedilerden biridir. Bu leopar türü gündüzleri pek görünmezler. Çünkü bunlar genelde geceleri ortaya çıkar ve avlanırlar. Bu leoparlar avladıkları avlarını saklayarak depolarlar. Genelde avlarını ya gömer ya da ağaç dalları ile örterek saklar ve ihtiyaç duyduklarında tekrar gelip çıkarırlar. Amur leoparları nadir görünen dünyanın en büyük kedileridir. Rusya’nın el değmemiş ormanlık alanlarında nadir görülen bir hayvan daha yaşamakta. Rusya’nın engin ormanlarında nadir ve ölümcül olan amur kaplanlarına da rastlamak mümkün. Bu kaplan dünyadaki en vahşi yırtıcılardan biridir. Amur kaplanlarının vahşi doğada yaklaşık 400 tane kaldığı tahmin edilmekte. Doğada bulunan beş kaplan av türünün en büyük ve en ağır kaplanıdır. Hint kaplanlarının aksine bu kaplanlar genelde gece avlanırlar.

 

   Rusya’nın yer şekilleri Çin sınırına doğru değişmeye başlar. Nehirlerin ve ormanların yerini açık bataklıklar alır. Bu bataklıklarda nadir bitki türleri 340 tan fazla kuş türü yaşamaktadır. Rusya’da sonbaharın gelmesiyle tepelerdeki ağaçların rengi altın rengine dönüşür ve muhteşem bir görüntü oluşur. Sonbaharın gelmesiyle burada yaşayan hayvanlar içinde zaman kısalır duruma geliyor. Kış gelmeden ve kar yağmadan önce hayvanların yiyecek ve barınak bulmaları gerekiyor. Kasım ayı ile birlikte kış tüm hızıyla ve şiddetli soğukla gelemeye başlar. Bu zorlu kış şartlarında yaşamını sürdüren canlılar buraya mükemmel uyum sağlamış canlılardan biri hint sansarıdır. Burada yaşayan amur kaplanlarının sadece on yıl yaşadıkları ve krallıklarının küçüldüğü göz önüne alındığında soylarının tehlikede olduğu sonucuna varılır.

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Dünyanın sekizinci en uzun suyoluna sahip nehir hangisidir?
  2. Asya kara ayıları neden insanlar tarafından avlanılmaktadır?
  3. Amur kaplanları bir oturuşta kaç kilo et yiyebilir?
  4. Amur kaplanları insanlar neden avlanılırlar?
  5. Doğu Asya’daki en büyük tatlı su gölü hangisidir?
  6. Balık beyni ile beslenen hayvan hangisidir?
  7. Rakkum köpeklerinin en gelişmiş duyusu hangisidir neden?
  8. Baykuş yavrularını nasıl hayata hazırlar? 

 

 

Yağmur Ormanlarının Öldürmeye Programlanmış Hayvanları

 

Yağmur ormanlarında dünyanın hiçbir yerinde görülmeyecek kadar çok çeşitli bitki ve hayvan türü bir arada yaşamaktadır. Ağaçların ya da gölgelerin ardına saklanmış avlar ve avcılar her yerde olabilir. Güneş ışınlarının sadece yüzde ikisi yağmur ormanlarının zeminine ulaşır. Ağaçlar, sarmaşıklar ve köklerden oluşan dolambaçlı labirentte kaçmak, saklanmak ya da pusu kurmak için sayısız köşe vardır. Tuzak, gizlilik ve şaşırtmaca bir avcının en iyi silahlarıdır. Yağmur ormanlarında Amerika kıtasının en iri kedilerinden olan jaguarlarda yaşar. Ağırlıkları 130 kg olan jaguarların kaslı bedeni hız, güç ve dayanıklılık için çevreye mükemmel uyum göstermiştir. Jaguarlar çok kurnaz avcılardır. Jaguarın benekli vücudu ortama çok mükemmel uyum sağladığından ormanda fark edilmeleri çok güçtür. Jaguarların gözleri de karanlık olan orman ortama çok iyi uyum sağlamış ve karanlıkta bile avlarını çok rahat görebilirler. Jaguarların gözleri loş ışıkta bile net bir görüntü avlarını çok kolay fark edebilirler. Yemek konusunda fazla titiz davranmazlar. Maymundan kertenkeleye ya da kaplumbağaya kadar her şeyi avlarlar. Çoğu kedinin aksine jaguarlar ıslak bölgelerde yaşar. Jaguarın en çok sevdiği avlardan biri yağmur ormanlarında yaşayan göbekli domuzlardır. Ama bu göbekli domuzları yakalamak o kadar da kolay değil.

 

   Domuzlar başlarını eğerek yere dökülmüş yaprakları kurcalarken aynı zamanda birbiriyle yakın temas kurmak zorundalar. Göbekli domuzlar aralarında yakın teması sağlamak için sırtlarındaki bir koku bezinden ve çıkardıkları homurtulardan yararlanırlar. Orman, ağaçlar ve uzun bitkiler yüzünden uzun takipler yapmaya elverişli yerler değildir. Sadece şaşırtmaca, hız ve güç ile birleştirilmiş gizli bir strateji hayvanların başarılı bir yağmur ormanı avcısı olmasını sağlar. Ormanın taş örtüsünden zeminine kadar her yer farklı türde canlılarla doludur. Canlı olan yerde ise mutlaka bu canlılarla beslenen yaratıklar bulunur. Zemin seviyesindeki katiller bu canlılar arasındaki en ölümcül yaratıklardır. Bunlar arasında bulunan mızrak başlı çıngıraklı yılan acımasız katillerden biridir. Bu yılan Amerika kıtasında insan ölümlerine yol açan. Sürüngenler arasında ilk sırayı alır.

 

   Yağmur ormanları hayvan ve bitki topluluklarına bürünmüş nazik bir ağdır. Yağmur ormanları o kadar büyüktür ki kendi iklimini kendi yaratır. Bu ormanlara haklı olarak yağmur ormanları denmiştir. Yağmur ormanlarının senelik yağış ortalaması 3000 mm yi aşar. Yağmurun büyük bir kısmı dünyanın en büyük nehrine Amazona akar.

 

Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

  1. Jaguarların uzun bıyıklarının işlevi nedir?
  2. Jaguarların dişleri bir elmas kaplumbağasının kabuğunu delebilecek yapısında mıdır?
  3. Çıngıraklı yılanlar kokuyla avlarının yerini nasıl tespit eder?
  4. Dünyanın en büyük örümceği nerde yaşar ve hangisidir?
  5. Bir tarantula avının yerini bulmada en çok hangi duyusundan yararlanır?
  6. Taratulalar neden ipek ağ örerler?
  7. Yarasalar suyun altındaki balıkları nasıl avlarlar?
  8. Amazon nehri yunusları yönlerini nasıl bulurlar?
  9. Kemik dili balıkları nasıl bir avlanma stratejisi geliştirmiştir? 

 

 

 

Yaşayan Hayvan Cennetleri 90 Dakika

 

Ant Akbabası leş yiyen ve avlanan kuşlar arasında en ağır olanıdır. Hava akımlarına karşı saatlerce uçabilmek için genişliği 3 m’ yi dev kanatlarını kullanırlar.  Kanatlarını sadece belli aralıklarla hareket ettirerek havada dururlar. Bu sayede çok değerli enerjisini fazla harcamaz. Bu tür akbabaların en güçlü yanı teleskopik görüş yeteneğidir. Keşif görevindeki bir casus gibi harekete geçmeden önce leşini iki gün boyunca gözler. Tarih boyunca hayatta kalmış olmasının sırrı gücü ya da gizlice hareket etmesi değil seyir kurnazlığıdır. Akbabalar güvenliğinden emin olmadan asla leşin üstüne inmez. Akbabalar arasında yiyecek konusunda bir hiyerarşi vardır. En fazla yiyeceği en yüksek mevkideki erkek akbaba alır. Dehşet verici görüntülerine ve leşler konusundaki performanslarına karşı küçük gagaları ve güçsüz pençeleri onları tilki karşısında koruyamaz. Tilki akbabalardan daha küçüktür; ama dişlere sahiptir. Güney Amerika akbabaları yavruları için her zaman et dolu bir yutakla yuvaya dönmek zorundalar. Bu akbabalar yumurtadan çıkan yavrularını 6 ay boyunca besler. Yumurtadan çıkan yavruların 6 ay sonra tüyleri dökülecek ve bu tüylerin yerine gerçek akbaba tüyleri çıkacak.

 

Patagonyanın kıyı kesimlerinde Macellan Penguenleri yaşar. Bu penguenler, çıkardıkları sesten ötürü çoğu zaman eşek penguenleri olaraktan bilinirler. Karla kaplı alanlar ya da geniş buz tabakaları üzerinde değil, ılıman güney sularındaki yalıtılmış boş sahillerde yaşarlar. Bu hayvanlar, kıyı kesimine çiftleşmek için gelirler. Bunların çukurlar şeklindeki yuvaları arasında genelde birkaç metre uzaklık bulunur. Her nasıl oluyorsa erkek penguenler 6 ay önce bıraktıkları yuvayı tekrar gelip bulabiliyorlar. Bu yuvalar her yıl gelinen değerli yazlık evlere benziyor. Erkek penguenler bu yuvaları canı pahasına da olsa korumak zorundadır. Çünkü bu yuva olmazsa çiftleşme hayalleri de suya düşer. 2 hafta boyunca yuvalar erkek penguenler tarafından tamir edilecek, temizlenecek ve dişinin gelişine hazırlanmak için yeniden dekore edilecek. Ve bir yaz sabahı dişi penguenler çıkıp geliverirler. Bu dişi penguenler Brezilya kıyılarından çıkarak Pategonya kıyılarına kadar 2000 km yol kat ediyorlar. Gelen dişi penguenler biraz zaman da alsa eşlerini seslerinden tanırlar. Düzenlenen ve yeniden dekore edilen yuvalarda 5 ay boyunca çiftleşmek için kalacaklar. Pategonya’nın uzun yazı boyunca yukarıdan geçen bulutlar birkaç dakikalığına bile olsa üzerindeki yağmur damlalarını bırakır. Çölde 4 ayını tamamlayan penguenler için yağmurun getirdiği rahatlama tarif edilemez. 40 günlük kuluçka süresi sonunda her penguen çiftinin iki yavrusu olur.

 

Pategonya’daki bu çöl 20 milyon yıl önce volkanik patlamalar sonucu meydana gelen çöküntülerle oluşmuştur. Ant Dağları azgın bir patlama sırasında 7000 metre yükselmiştir. Dünyanın bu en genç sıra dağlarının aç gözlü zirvelerinde pasifikten gelen 5 metrelik yağmuru tutabiliyor. Bu nedenle yeni oluşan dağların arkasında kalan dev yağmur ormanları susuz çöllere dönüşmüştür. Arazilerde buluna fosilleşmiş ağaç parçaları bir zamanlar burada bulunan gür ormanlara dair ipuçları verir. 2400 km uzunluğundaki Pategonya kıyısı boyunca Ant Dağlarından denize dökülen sadece birkaç nehir bulunmaktadır. Yazın karların en fazla eridiği dönemde sular şelaleler hakinde gürleyerek çöle akar. Sellerin çoğu kısa sürede şiddetini kaybediyor ve çorak topraklarda sığ göller oluştururlar. Sonbahar serin rüzgârlarıyla kendini hissettirirken macellan penguenleri Pategonya kıyılarını terk etmeye hazırlanıyor. Henüz üç aylık yavru penguenler kendilerinden emin bir şekilde kuzeydeki beslenme alanlarına doğru ilk yolculuklarına çıkıyorlar. Bu yavrular, üzerinde hiçbir iz bulunmayan 2400 km. denizde yollarını bulmak zorundalar. Hiç kimse bu penguenlerin yönlerini nasıl bulduklarını bilmiyor. Sahil şeritleri zengin fakat riskli ortamlardır. Karanın ve denizin yararlarını ve tehlikelerini bir araya getiriyorlar. Big Sur Kaliforniya sahil şeridinin 150 km.lik küçük bir kısmını oluşturuyor ve beklide sorunu bu. Big Sur’un tam ortasında bir otoyol geçiyor. Otoyol, vahşi yaşam ve insan yaşamı arasındaki çatışmayı kaçınılmaz kılıyor. Asırlardır birçok hayvan burada neslinin tükenmesi tehlikesiyle karşı karşıya kaldı; ama hayret verici bir canlanma ile dünya ile yeniden yüzleşmeye hazırlar. Big Sur kıyı sularında yüzen o kadar çok balık var ki… Yaklaşık yarım milyon göçmen kuşu Big Sur kıyı sularında beslenmek için dünyanın diğer ucundan buraya geliyorlar. Yüzlerce ton mürekkep balığı, hamsi, kaya balığı ve sardalye her gün yüzlerce pelikanın ve yelkovan kuşunun keselerini ve gaglarını dolduruyor. Big Sur dünya üzerindeki hayvan cennetlerinden biri. Burada sayısız kara, hava ve su canlıları bulunmaktadır. Big Sur(büyük güney) kelimeleri buranın hakkını veremiyor. Big Sur’un eşsiz konumu ve coğrafyası vahşi kalmasını sağlıyor. İnsanların yardımıyla dünyanın son vahşi yaşam alanı olmaya devam edecektir. Nadir bir yeryüzü cennetidir Big Sur.

 

Sade bir güzelliğin ve vahşetin olduğu yaşamı sürekli bir mücadeleyle zorladığı bir diyar daha var. Bu bölgenin adı Etosha’dır. Kuraklık mevsiminin zirvesinde Etosha’nın kalbi yakıcı güneşin altında parçalanır. Sıcaklık 45 dereceye kadar yükselir. Burada bulunan Afrika göl yatağı çorak bir toprak parçasına dönüşür. Ama burada bu vahşilik günümüze kadar izlerini yaşatıyor. Göç eden sürüler göl yatağını bir yol gibi kullanarak umutsuzca su arıyorlar. Bu açıklık yırtıcılara saklanacak alan bırakmaz ve onların güvenliklerini sağlar. Ama Etosha’da seraplar bölgesi olarak tercüme edilen yerde su yalnızca bir hayaldir.

 Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

1.       Antiloplar kaç metreye kadar sıçrayabilirler?

2.       Şarbon nedir?

3.       Etosha nasıl bir yerdir?

4.       Afrika’nın filleri kendini güneşten korumak için nasıl bir önlem alırlar?

5.       Yapısının büyük bir kısmı su olan canlı hangisidir?

6.       Dünyanın en hızlı hava avcısı hangi hayvandır?

7.       Kuzey Amerika’nın en büyük kuşu hangisidir?

8.       Ağaçkakanlar meşe palamutları kış nasıl saklarlar?

9.       Sekoya ağaçları kaç yıl yaşayabilir?

10.   Su samurları su altında kaç dakika kalabilirler?

11.   Dünyanın en besleyici sütü hangi hayvanda bulunur?

12.   Deniz salyangozları nasıl çiftleşirler?

13.   İnsanlar deniz fillerini neden avlarlar?

14.   Big sur kıyı sularındaki balık bolluğunun sırı nedir?

15.   Pategonya çölünde geceler kaç saat sürer?

16.   Bir akbaba yavrusunun tüylerinin bir yetişkin akbaba tüylerine dönüşmesi için ne kadar bir zaman gerekir?

17.   Reya kuşları çiftleşmek için hangi yöntemleri kullanırlar?

18.   Tünel kazan baykuşlar nerede yaşarlar?

19.   Domuz ve yaban tavşan görünümlü hayvan var mıdır?

20.   Bir ton ağırlığında yavrusu olan hayvan hangisidir?

21.   Dünyanın nazik balinası hangisidir ve nerede yaşar?

22.    Doğduktan bir saat sonra insandan daha hızlı koşan hayvan hangisidir?

23.   Akbabalar yiyeceği ne kadar uzaktan görebilirler?   

 

       

Zekâsıyla Bize Benzeyen Hayvanların Zeki Özellikleri

 

Vahşi hayvanların çoğu birbiri ile iletişim kurarlar. Onların konuşma dilini çözmek kolay değildir. Yeryüzünde hayvanların iletişim becerilerinin çeşitliliği açısından Afrika ile boy ölçüşecek az yer vardır. Takma adı bal kılavuzu olan yer belirlici kuşu tanıyalım. Çoğunlukla böceklerle ve özellikle arı yumurtaları larvaları ile beslenirler. Ama bunları elde edebilmesi için bir yardımcıya ihtiyacı vardır. Kuş Boran Kabilesinden birilerine bakınır, onların dikkatini çekmek için şakımaya başlar. Kabile adamları bal kılavuzunun onları arı kovanına götüreceğini bilirler. Kuş, adamların kendisine yetişebilmesi için arada sırada durur, bekler. Bu sırada adamlarda kuşun arkasında olduklarını belirtmelidirler. Kovanın yeri belirlendikten sonra, adamlar öfkeli arılarla uğraşırken kuş güvenli bir yerde bekler. Kendilerine düşeni yapmak adına adamlar kılavuzlarına cömert bir bahşiş bırakırlar.

 

Hayvanların bir sürü, garip ve harika iletişim şekilleri vardır. Birçok hayvan ani tehditlere karşı uyarı olarak çok amaçlı bir tehlike çağrısı kullanılır.

 

Vervet maymunları, yılan, leoparlar ve kartaldan korunmak için kullandıkları alarm sistemleri vardır. O halde bu alarm sistemleri, maymunların yılanlar, leoparlar ve kartallara karşı kullandıkları kelimeler midir?

 

1970’in sonlarında bir grup bilim adamı, bunların kelime oldukları kararına vardı. Ama bunun bir abartı olduğunu düşünen bilim adamları da vardı. Doğadaki bütün hayvanlar birbiri ile iletişim kurmak için bazı sesler çıkarırlar. Fakat bilim adamlarının bu sesi anlayacak bir yöntemleri yok. Bu yüzden bu dilin gücüne sahip başka ifade çeşitleri olduğunu kabul etmez bilim adamaları. Hayvanların dünyası bize büyük ölçüde kapalı kalmaya devam edecek. Hayvanlar her ne kadar dile dair becerilere sahip olsalar da, kimse insanlarınki kadar gelişmiş, zengin bir hayvan dili bulunamadı.


Aşağıdaki Soruların Cevapları Filmin Ayrıntısında Vardır.

1.Balinalar bir cümleyi anlayabilirler mi?

2.Acaba papağanların beyni tekrarlamalar dışında başka bir şey yapabilir mi?

3.bir insan bir köpek ile iletişim kurabilir mi?

4.Dilin özellikleri nelerdir?

5.Arıların bir dili var mıdır?

6.Maymunların konuşabilmeleri sağlanabilir mi?

7.Maymunlara bir işaret dili öğretilebilir mi?

8.Bir maymun bir kelime ile bir nesneyi eşleştirebilir mi?

9.Fillerinin ayakları yürümekten başka bir işlevi var mı?